10. Hukuk Dairesi 2015/3116 E. , 2015/9662 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, yurtdışında Türk vatandaşlığında geçen borçlanmaya esas süreleri talep tarihindeki borçlanmaya esas tutar üzerinden 3201 sayılı Kanuna göre borçlanabileceğinin ve... sigortasına giriş tarihinin Türkiye’de sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğinin tespiti ile aksine Kurum işleminin iptali istemlerine ilişkindir. .
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi... ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- 5754 sayılı Kanun ile 3201 sayılı Kanunun 5.maddesine 4.fıkra hükmü olarak eklenen ek fıkra ile de; “Yurtdışı hizmet borçlanmasına ait süreler 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre hangi sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesinde; Türkiye’de sigortalılıkları varsa, borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılıkları yoksa, aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul edilir.” hükmü getirilmiştir.
Anılan 5754 sayılı Yasa ile, 3201 sayılı Yasada yapılan değişiklikler ve getirilen ek düzenlemelere birlikte bakıldığında; başvurulacak kuruluşların belirlenmesinde, eski 3.maddede öngörülen değişik hallerden tümüyle vazgeçilmiş ve sadece; Türkiye’de sigortalılıkları varsa, borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılıkları yoksa, aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği öngörülmüştür. Yasanın bu açık hükmü karşısında, artık borçlanılan sürelerin, mülga diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında bir sigortalılık süresi olarak değerlendirilmesi imkanı ortadan kalkmıştır. Yani, Türkiye’de hiçbir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çalışması bulunmayan kişilerin, 3201 sayılı Yasaya dayalı borçlanma sürelerinin 5510 sayılı Yasanın 4/I-b kapsamında sigortalılık süresi olarak değerlendirilmesi yasal bir zorunluluk haline gelmiştir.
Somut olayda; davacının, 10.10.2013 tarihli dilekçesi ile Almanya ülkesindeki çalışılan ve boşta geçen süreyi 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanma talebinde bulunduğu Dairemizce yapılan geri çevirme sonrası davacının 25.07.2014 tarihinde 1 gün
.
5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi kapsamında sigortalılık bildirimi bulunduğu, davacının 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanma isteminin, Kurum tarafından 10.10.2013 tarihli yazı ile davacının başvuru tarihinde Türk vatandaşı olmaması nedeniyle reddedildiği, davacının 27.11.2013 tarihinde 1 günlük borçlanma bedelinin ödendiği, 27.12.2013 tarihinde açılan eldeki davada, davacı, yurtdışında Türk vatandaşlığında geçen borçlanmaya esas süreleri talep tarihindeki borçlanmaya esas tutar üzerinden 3201 sayılı Kanuna göre borçlanabileceğinin ve...sigortasına giriş tarihinin Türkiye’de sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğinin tespiti ile aksine Kurum işleminin iptalini istediği, mahkemece istem gibi davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında; mahkemece, davacının, yurtdışında Türk vatandaşlığında geçen borçlanmaya esas süreleri talep tarihindeki borçlanmaya esas tutar üzerinden 3201 sayılı Kanuna göre borçlanabileceğine ilişkin tespitinde ve ...sigortasına giriş tarihinin Türkiye"de ilk sigorta başlangıç tarihi olarak kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, davacının yurtdışı borçlanmasının hangi sigortalılık kapsamında olduğunun belirlenmesi ve dolayısıyla sigortalılık başlangıcının 5510 sayılı Kanunun 4/1-a ya da 4/1-b maddesi kapsamında kabul edilip edilmeyeceği yönünden irdeleme yapılarak, sonucuna göre kabul edilen Alman rant sigortasına giriş tarihinin, Türkiye’de 5510 sayılı Kanunun 4/1-a ya da 4/1-b maddesi kapsamında sigortalılığa giriş niteliğinde olduğu tespit edilmesi gerekmektedir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma gerekir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 14.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.