3. Hukuk Dairesi 2020/296 E. , 2020/2227 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı şirketin 1338840 numaralı elektrik abonesi olduğunu, iş yerine gelen elektriğinin yetersiz olmasından dolayı güç arttırımı talebi ile 11.08.2010 tarihinde 10754 kayıt numarası ile davalı kuruma başvurduğunu, davalı kuruma yapılan başvurudan yaklaşık 4,5 ay önce kendi imkanları ile güç artırımına gittiğini, ancak güç artırımına gitmekle beraber elektrik sayacını taktığını ve tükettiği elektriği sayaçtan geçirdiğini, davalı kurumca 28.03.2011 tarih ve 72474 numaralı kaçak elektrik tespit tutanağı ile 16.000.TL tutarında borç tahakkuk ettirildiğini, elektriğinin kesilmesi tehdidi altında 01.07.2011 tarihinde davalı kurumla arasında taksitlendirme protokolü imzalandığını ve en son taksiti 01.02.2012 tarihinde ödeyerek borcunu kapattığını, kaçak elektrik kullanımının söz konusu olmadığını belirterek haksız olarak tahsil edilen 16.000 TLnin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-)4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı, bu yöntemlerde Kurul onayı olmaksızın değişiklik yapılamayacağı, geçici 3. madde hükmünde de bu yönetmeliğin yayımı tarihinden sonra 15. madde kapsamındaki kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre ve tüketim miktarı hesaplama ve tahakkuk yöntemlerine ilişkin usul ve esasların ... ve bağlı ortaklıkları ile piyasada mevcut sözleşmeleri kapsamında faaliyet göstermekte olan diğer tüzel kişiler tarafından Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliğinin geçici 2. maddesi uyarınca düzenlenecek tarife önerileri ile birlikte Kuruma sunulacağı açıklanmıştır.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır.
Somut olayda; davalı kurum görevlilerinin 28.03.2011 tarihinde davacının abonesiz ve davalı idareye kaydı olmayan sayaç takarak kaçak elektrik kullandığını tespit etmeleri üzerine ilgili görgü tespit tutanağını düzenledikleri, bilirkişi tarafından kaçak elektrik tüketimine ilişkin olarak sunulan 12.12.2016 havale tarihli raporda tutanak tarihinde yürürlükte olan 622 sayılı kurul kararına göre hesaplama yapıldığı, ancak ilgili kurul kararına göre ek tahakkuk yapılmaması gerektiği halde bilirkişi tarafından yanılgılı değerlendirme ile ek tahakkuk hesabı da yapıldığı ve mahkemece bu bilirkişi raporu benimsenerek hüküm tesisi yoluna gidildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, ek bilirkişi raporu alınarak ilgili kurul kararı gereğince ek tahakkuk hesabı yapılmaksızın davacıya iadesi gereken fazla ödemenin tespiti gerekirken yanılgılı bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün davacı yararına BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11/03/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.