16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/9195 Karar No: 2020/4330 Karar Tarihi: 16.09.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/9195 Esas 2020/4330 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 07.05.2019 tarihinde verilen kararda, sanığın \"silahlı terör örgütüne üye olmak\" suçundan mahkum edildiği ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtilmiştir. Temyiz eden tarafından verilen nedenlerin yerinde görülmediği ve hükümlerin kanuna uygun olarak uygulandığına kanaat getirildiği ifade edilmiştir. Ancak sanık hakkından verilen hapis cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanması yerine, 5275 sayılı Kanunun 108/4. maddesinin uygulama maddesi olarak gösterilmesi kanuna aykırı bulunmuştur. Bu nedenle, hükmün bu sebepten BOZULMASINA karar verilmiş ve hükmün 8. bendinden \"5275 sayılı yasanın 108/4.maddesi gereğince\" ibaresi çıkarılarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Kararda, sanığın suçuna ilişkin olarak TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3,5/1, TCK’nın 53/1-2-3, 63, 58/9 ve 5275 sayılı Kanunun 108/4 maddelerine atıfta bulunulmuştur.
16. Ceza Dairesi 2019/9195 E. , 2020/4330 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.05.2019 tarihli ve 2019/39 - 2019/200 sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3,5/1, TCK’nın 53/1-2-3, 63, 58/9, 5275 sayılı Kanunun 108/4 maddeleri gereği kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesiyle yetinilmesi yerine 5275 sayılı Kanunun 108/4. maddesinin uygulama maddesi olarak gösterilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun CMK’nın 303/1-c. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün 8. bendinden “5275 sayılı yasanın 108/4.maddesi gereğince” ibaresinin çıkarılmasına, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.