7. Hukuk Dairesi 2015/7774 E. , 2016/9311 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki itirazlarının reddine,
2-Davacı, davalıya ait işyerinde beton mikser işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatili alacaklarının ödetilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iş sözleşmesinin davacının işçilik alacağının bulunması nedeniyle haklı olarak sona erdirildiği gerekçesiyle, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti ve ulusal bayram genel tatili alacak taleplerinin kabulüne, ihbar tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında fazla çalışma alacağının hesaplanması hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla mesai yaptığının ispat yükü işçiye, çalışma olgusunun ispatlanması halinde ücretlerinin ödendiğini ispat yükü ise işverene düşmektedir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalarda bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda davacı haftanın 7 günü 07.30-19.00 veya 20.00 saatleri arasında çalıştığını beyan ederek fazla çalışma alacağı isteminde bulunmuş, Mahkemece dinlenen tanık beyanlarına göre davacının haftalık normal çalışma süresi olan 45 saatin üzerinde çalışmasının bulunduğu, davalı işverenin fazla çalışma ücretinin ödediğini yazılı delil ile ispat etmesi gerektiği ancak fazla çalışma ücretinin davalı işveren tarafından ödendiğine dair de yazılı bir delil ibraz edilmediği gerekçesiyle bilirkişinin hesaplamış olduğu fazla çalışma alacağının kabulüne karar verilmiştir. Ancak dosya içerisinde davalı tarafından sunulan bir kısım puantaj kaydına dayalı ücret hesap pusulaları ve bu pusulalarda yazılan miktarların ödendiğini gösterir imzalı listeler bulunmaktadır. Söz konusu belgeler taraflara gösterilip gerçekten listelerde yazılı olan miktarlar ödenmiş ise ödemenin yapıldığı aya ilişkin fazla çalışma alacağının hesaplanmaması gerekir. Bir başka deyişle fazla çalışma tahakkuku bulunan ve ödemesi yapılan aylar için aynı değerde belge ile daha fazla çalışma yapıldığı ispatlanamadığı müddetçe bu aylar için fazla çalışma alacağı hesaplanamaz. Mahkemece fazla çalışma alacağına ilişkin belge bulunmadığı gerekçesiyle fazla çalışma alacağı tahakkuku ve ödemesi bulunan aylar için de tanık beyanlarına göre hesaplama yapılan bilirkişi raporu esas alınarak alacağın hüküm altına alınması hatalı olup bozma nedenidir.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 26/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.