Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/16520
Karar No: 2019/4462
Karar Tarihi: 30.04.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/16520 Esas 2019/4462 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2017/16520 E.  ,  2019/4462 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi




    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davalı ... vekili ve mülhak Vakıf vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile davacıların sadece vakıf evladı olduklarının tespitine karar verilmiş, bu kez davacılar vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını duruşma istemli olarak davalı ... vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine Dairece dosya incelendi davanın niteliği gereği duruşma isteminin reddinden sonra gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Dava dilekçesinde, davacıların...... Vakfının nafaka ve giysi yardımı almaya müstehak vakıf evladı olduklarının tespiti istenmiş; İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulü ile davacıların nafaka ve giysi yardımı almaya müstehak vakıf evlatları olduklarının tespitine karar verilmiş, karara karşı mülhak Vakıf vekili ile ... vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesinin vakfiyelerde giysi ve nafaka yardımı için batın şartı öngörüldüğü gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davacıların sadece vakıf evladı olduklarının tespitine dair kararı, davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, mülhak vakfın vakfiyelerinde kız evlada şart koşulan nafaka ile giysi yardımını almaya yönelik tespit kararı verilmesi istemine ilişkindir.
    1.Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yönünden;
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2.Davacılar vekilinin temyiz itirazları yönünden;
    5737 sayılı Vakıflar Kanunu"nun 3.maddesinde, mülhak vakıf mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi"nin yürürlük tarihinden önce kurulan, yönetimi vakfedenlerin soyundan gelenlere şart edilen ve bu kişiler tarafından; mazbut vakıf ise bu Kanun uyarınca Genel Müdürlükçe yönetilecek ve temsil edilecek vakıflar ile mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi"nin yürürlük tarihinden önce kurulan ve 2762 sayılı Vakıflar Kanunu gereğince Vakıflar Genel Müdürlüğünce yönetilen vakıflar olarak tanımlandıktan sonra, aynı Kanun"un 6. ve 7. maddelerinde ise mazbut vakıfların ... tarafından yönetilip temsil edileceği, Kanun"un (5737 sayılı Vakıflar Kanunu) yürürlüğe girmesinden önce mazbut vakıflar arasına alınan vakıflarla, bu Kanuna göre mazbut vakıflar arasına alınan vakıflara bir daha yönetici seçimi ve ataması yapılamayacağı hükme bağlanmıştır.
    Vakıflar Kanunu ve Vakıflar Yönetmeliğine göre, galle fazlası evlada şart kılınan mazbut ve mülhak vakıflarda vakfedenin soyundan gelen ve bu nedenle vakfın gelirinden (gallesinden) yararlanma hakkına sahip olan kişiler için öncelikle dava açılması ve bu haklarının dava ile tespit edilmesi aranmıştır. Uygulamada bu dava, vakıflarda evladiye davaları, vakıf evladı ya da galleye müstehak evlat olduğunun tespiti davası şeklinde isimlendirilmiştir. Belirtmek gerekir ki vakıf evladı kavramı daha çok, vakfedenin çocukları ya da alt soyundan gelenler için kullanılan bir kavram olup, vakfedenin akrabaları ya da vakıftan yararlanan ismi ile belirtilmiş kişileri kapsamamaktadır.
    Vakfın geliri üzerinde hak sahibi olduğuna ilişkin davayı, vakfiye uyarınca galleden yararlanma hakkı olan, yani vakfeden ile soy bağı olan ya da soy bağı olmasa bile galleden kendisine pay özgülenen diğer kişiler açabilir.
    Galle fazlası evlada şart kılınan vakıflarda, galle fazlasının alınabilmesi için açılan davada öncelikle vakfeden ile soybağının ispatlanması, sonra da vakfiyede öngörülen şartların gerçekleşmesi gerekir. Yani bu tür davalarda incelenecek ilk husus; davacı ile vakfeden arasında iddia edildiği üzere kan bağı yolu ile soybağı mevcut olup olmadığı, eğer soybağı kurulabiliyorsa ikinci aşamada vakfiyelerde galle fazlası için öngörülen şartların somut olayda davacı yönünden gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması olacaktır.
    Bir vakfın evladı olunabilmesi için vakfın kurucusuna kadar soy bağının götürülmesi zorunlu olmayıp, daha önceden kesinleşmiş mahkeme kararı ile evlat olduğuna karar verilen kişilerle veya 1943 tarihli Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararına göre tevliyeti evlada bırakılan vakıflarda mütevellilik yapan kişilerle yöntemince kanbağı ilişkisinin kurulması yeterlidir. Dolayısı ile idarenin (... veya Mülhak Vakıf Yönetiminin) tek taraflı olarak evlat listesine yaptığı dayanaksız bir kayıt yeterli olmayıp, açıkça galle fazlasını almaya hak kazanıldığını gösterir bir mahkeme ilamına dayalı olarak vakıf evlat listesine eklenen kişiler, daha sonra açılacak vakıf evlatlığı davalarında kesin hüküm olmasa da güçlü delil olarak değerlendirilebilecektir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu Mülhak ..."nın 11 Şevval 942 H. (3 Nisan 1536 M.) tarihli vakfiyesinde nafaka ve giysi yardımı için birden fazla tekrar eden şekilde hükümlerin olduğu, vakfiyenin ikinci sayfasında; "...Fakat vakfın gelirleri erkek çocukları arasında eşit şekilde bölüştürülür. Erkek çocuklarının kız çocuklarına ise nafaka ve giysi olarak pay verilmesi gerekir çünkü onlar benim evlatlarım ve vakfımın fakirleridirler ve kız çocukları için sıla-i rahimdir. Kız çocuğunun çocuklarına ise herhangi bir şey verilmeyecektir...." üçüncü sayfada; "...Müderris köyü ise Padişah tarafından verilen sahih bir temlik ile mülkiyetimize geçmiştir. Ve ben bu köyü bütün asırlarda erkek evlatlarıma ve onların çocuklarının çocuklarının çocuklarına batın tertibi üzere vakfettim. Köyün geliri onlara eşit şekilde köyde taksim edilecektir. Her hak sahibinin hakkının kendisine verilmesi düşüncesiyle erkek çocukların kız çocuklarına nafaka ve giysileri verilecektir..." yedinci sayfada ise; "...Bu vakfiyenin içeriğinden de anlaşılacağı üzere mülkümden olup vakfiyede bulunanları ve bahsedilen yerleri sahih/geçerli yasal ve ebedi olarak asırlar boyunca batın tertibi üzere en olgun evlatlarıma vakfettim..." şeklinde birbirinin tekrarı mahiyetinde ibareler mevcut olduğu, vakfiyedeki ifadeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde batın şartının erkek evlat için öngörüldüğü, erkek evladın kız çocukları için şart koşulan giyim ve nafaka yardımı için batın şartının bulunmadığı, davacıların erkek evlat soyundan gelen kız evlat oldukları anlaşılmakla istinaf isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle reddine, davacılar vekilinin temyiz itirazları yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi (1.) Hukuk Dairesinin 04.10.2017 tarihli ve 2017/729 Esas, 2017/874 Karar sayılı istinaf isteminin kısmen kabulüne dair hükmün 6100 sayılı HMK"nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın HMK"nin 373/2.maddesi gereği kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi (1.) Hukuk Dairesi"ne, gönderilmesine, 31,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 13,00 TL"nin temyiz eden davalı ... Müdürlüğünden alınmasına ve peşin harcın da istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 30.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi