17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/5087 Karar No: 2015/6654
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/5087 Esas 2015/6654 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/5087 E. , 2015/6654 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan bozma ilamında, karar verilen iki davanın bulunduğu, davaların, İİK. 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali ile bu davanın dayanağını oluşturan takipteki aciz belgesinin geçersizliğine ilişkin açılmış iptal davası olduğu, kural olarak iki dava arasında bağlantı bulunması halinde usul ekonomisi de nazara alınarak bu iki davanın birlikte görülmesi gerektiği ancak bu iki davadan biri öteki davada verilecek karara etki edecek türden ise sonucu etkilenecek dava dosyasının öteki dava dosyasını bekletici mesele kabul etmesi gerektiği, başka bir anlatımla bu iki davanın tefriki ile ayrı ayrı görülmesi gerektiği, birleştirme kararı verilebilmesi için her iki davanın da mahkemenin görev alanı içinde olmasının şart olduğu, birleştirme suretiyle mahkemenin görev alanının genişletilmesi ya da değiştirilmesinin söz konusu olamayacağı somut olayda birleşen davanın aciz belgesinin iptali istemine ilişkin olup netice olarak icra memurunun bir işlemi için yapılan şikayet olduğu bu davada, İİK’nin 4. maddesindeki İcra ve iflâs dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesinin icra tetkik mercii hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim tarafından icra tetkik mercii tarafından yapıldığı, görevin kamu düzenine ilişkin olduğu ve mahkemece resen nazara alınması gerektiği bu durumda Mahkemece davaların tefriki ile gerekli görülür ise aciz belgesine yönelik davanın beklenmesi gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davaların tefriki ile işbu davada, taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunmasının ve borçlunun vekilinin 3. kişi Şirketin kurucusu olmasının başka delillerle desteklenmedikçe iptal nedeni olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları üç grup altında ve İİK.nin 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır (İİK. m. 281). Bu yasal nedenle de davacı tarafından İİK.nin 278, 279 ve 280. maddelerden birine dayanılmış olsa dahi mahkeme bununla bağlı olmayıp diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir (Y.H.G.K. 25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı). Somut olayda iptali istenen tasarrufun alıcı tarafı olan davalı İsmail’in, borçlu ile olan vekalet ilişkisinin kapsamı ve süresi nazara alınarak, 1994/1 ve 1996/119 esaslı davalarda da vekili olarak görev yaptığı, davalı 3. kişinin, borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olduğunun anlaşılması nedeniyle tasarrufun iptali gerekeceği (İİK. 280/I) nazara alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 05.05.2015 tarihinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.