17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/24436 Karar No: 2015/6651
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/24436 Esas 2015/6651 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/24436 E. , 2015/6651 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 14.10.2014 Salı günü davacı vekili Av. ve davalı ... vekili Av. ile davalı ... vekili Av. geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle iade edilen dosya ikmal edildikten sonra tekrar gelmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı Banka vekili, davalı borçlu Murat aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazlarını davalı Mustafa’ya satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı taraf vekilleri davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunmadığı ve tasarrufların muvazaalı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları üç grup altında ve İİK.nin 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır (İİK. m.281). Bu yasal nedenle de davacı tarafından İİK.nin 278, 279 ve 280.maddelerden birine dayanılmış olsa dahi mahkeme bununla bağlı olmayıp diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir (Y.H.G.K.
ve 1987/872 Karar sayılı ilamı). Somut olayda davalı 3. kişi ’nın cevap dilekçesinden ve dosya kapsamından borçlu .. arasında tasarruf öncesine dayalı tanışıklık olduğu ve hatta davalı ... tarafından diğer davalıya borç paralar verildiği ve neticesinden iptali istenen tasarrufların gerçekleştiği anlaşılmasına göre İİK 280/I. madde şartlarının bulunup bulunmadığı irdelenmeden davanın yazılı gerekçelerle reddine karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 05/05/2015 tarihinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.