Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/3016 Esas 2021/4333 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3016
Karar No: 2021/4333

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/3016 Esas 2021/4333 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin 2021/3016 E. ve 2021/4333 K. sayılı kararı, karşılıklı boşanma ve tedbir nafakası davası ile ilgili olarak verilmiştir. Davalı-davacı kadının erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkek yararına hükmedilen tazminatlar, yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddi, tedbir ve iştirak nafakasının miktarı yönünden, davacı-davalı erkeğin ise katılma yoluyla; kadının nafaka davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edildiği belirtilmektedir. Kararda, mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren vakıalarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabul edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurlu olduğundan, eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata karar verilemeyeceği belirtilmiştir. Ayrıca, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka talep edebileceği, nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmadığı da vurgulanmıştır. Kararda, mahkemece tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine, diğer temyiz itirazlarının ise yersiz olduğuna karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi uyarınca 40 bin Türk Lirası'nı geçmeyen kararların uygun görülmemesi halinde ek madde 1'e göre temyiz parasal sınırlarının
2. Hukuk Dairesi         2021/3016 E.  ,  2021/4333 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakası

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, erkek yararına hükmedilen tazminatlar, yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddi, tedbir ve iştirak nafakasının miktarı yönünden; davacı-davalı erkek tarafından ise katılma yoluyla; kadının nafaka davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Davacı-davalı erkeğin tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
    6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m/341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar "78.630 TL" olarak belirlenmiştir.
    Somut olayda mahkemece kabulüne karar verilen nafaka miktarı 14.400 TL olup, bölge adliye mahkemesince tedbir nafakası davasına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle davacı-davalı erkeğin bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir.
    3-Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, bölge adliye mahkemesince belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren vakıalarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekirken, hatalı kusur belirlemesi sonucu yazılı şekilde davalı-davacı kadının, davacı-davalı erkeğe göre ağır kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
    4-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata karar verilemez. Davacı-davalı erkek yararına Türk Medeni Kanunu"nun 174/1-2. madde koşulları oluşmamıştır. O halde davacı-davalı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesi sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
    5-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.(TMK m. 175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı-davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple tedbir nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz edilen hükmün yukarıda 3. 4. ve 5. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden ..."ye yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran ...."e verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.02.06.2021 (Çrş.)











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.