(Kapatılan)15. Ceza Dairesi 2017/35802 E. , 2021/4684 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1)TCK"nın 158/1-d, 43/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2)TCK"nın 207/1, 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetlerine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılanın adına sahte nüfus cüzdanı tanzim edip kullanmak suretiyle Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş"den üç adet telefon hattı alıp kullandığı, telefonların kullanım ücretlerini ödememesi yüzünden katılan hakkında icra takipleri yapıldığı, bu suretle sanığın üzerine atılı dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
1)Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık savunması, katılan beyanı, abonelik sözleşmeleri asılları, icra takipleri, bilirkişi raporu ile dosya kapsamından, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine yönelik mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas ilamının bulunmasına rağmen TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, katılan adına düzenlenen ve sahte oluşturulan nüfus cüzdanını kullanarak, aynı gün ve aynı Turkcell bayiinden suça konu 3 hattı aldığı anlaşıldığından, eyleminin kamu kurumu olan Nüfus Müdürlüğünün maddi varlıklarından olan nüfus cüzdanının kullanılmasından dolayı TCK"nın 158/1-d. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu, İcra Dairesinin aracı olarak kullanılması suçu olması için icra takibini sanığın yapması gerektiğinden, katılan hakkında birden fazla icra takibi olduğu gerekçesiyle TCK"nın 43.maddesi uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
Kabule göre de;
İddianame ile talep edilmediği halde, ek savunma hakkı tanınmadan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 226. maddesine muhalefet edilmesi,
2)Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Hükümden önce 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki suçu oluşturup oluşturmayacağı tartışılmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarları bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 21/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.