15. Hukuk Dairesi 2018/962 E. , 2018/2555 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinin bir türü olan Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi"nden kaynaklanan ayıplı asansörün değiştirilmesi nedeniyle doğan alacak bedelinin tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itirazın iptâli davasıdır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.
Davacı iş sahibi vekili; davalı ... ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, diğer davalı ...’ın ise ...’in ortağı ve sözleşmenin tarafı olduğunu, Davalı ...’ın kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince müteselsil sorumlu olduğunu, sözleşmenin anahtar teslim yapıldığını, binaya monte edilen asansörün motorunun eski olduğunu, yine asansörün sözleşmenin imzalanmasından sonra yürürlüğe giren yönetmeliği de aykırı olduğunu, davacı tarafından asansörün değiştirildiğini ve faturasının alındığını, davalı aleyhine yapılan takibe de haksız olarak itiraz edildiğini belirterek davalının itirazının iptâline, takibin devamına ve davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı yüklenici ... vekili; inşaatın yapımını üstlenenin dava dilekçesinde de belirtildiği üzere ... Ltd. Şti. olduğunu, davalı ...’ın kaba inşaat halinde iken asansörün montajının gerçekleştirilmeden önce bina ile ilgisinin kalmadığını, davalı ...’ın bina ile ilgili tüm hak ve borçlarını ekte sunulan devir sözleşmesi ile ... Ltd. Şti.’ye devrettiğini, bu şirketin ortaklılığından da ayrıldığını pasif husumet nedeniyle davalı hakkında red kararı verilmesi gerektiğini, esasa yönelik olarak ise; belediyeden inşaat ruhsatı alındığı, bağımsız yapı firmalarınca inşaatın denetlendiği, asansörün standartlara uygun olduğunu ayrıca ekte sunulan teslim tutanağından anlaşılacağı üzere ihtirâzi kayıt ileri sürülmeksizin binanın teslim alındığını ve davanın reddini savunmuştur.
Davalı yüklenici ... vekili; davalının kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği inşaatın yapımını üstlendiğini sözleşmeye uygun proje hazırlandığını inşaat projesinde asansörün standardının belirlendiğini ve belediyeden uygunluk belgesinin alındığını sonrasında yapı denetim firmasınca denetlendiğini iskanın alındığını davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalılar vekillerince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
... 10. İcra Müdürlüğü"nün 2014/15972 Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı... Apartmanı Yönetimi adına ... tarafından borçlu davalılar aleyhine asansör bakım ücreti alacağına istinaden 28.000,00 TL asıl alacak 69,04 TL işlemiş faiz olmak üzere 28.069,04 TL üzerinden ilâmsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçlulara 20.01.2015 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlu davalıların 22.01.2015 tarihli dilekçeleri ile borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve 1 yıllık yasal süresi içerisinde itirazın iptâli davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasında ki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise, def"i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re"sen nazara alınmasıdır.
İtirazın iptâli davaları, takip dosyası üzerinden yürütülen ve takibe bağlı olarak değerlendirilmesi gereken davalardır. Takip talebinde alacaklı ve borçlu olarak gözüken gerçek ve tüzel kişiler yönünden ve gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlı olunması asıldır. Bir başka deyişle itirazın iptâli davalarında husumet icra takip dosyasına göre belirlenmek gerekir.
Bu somut olaya gelince; icra takibinde alacaklı... Apartmanı Yönetimi adına ... olup, itirazın iptâli davasını açan gerçek kişi ..."dir. Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı da, diğer arsa sahipleri ile birlikte bu gerçek kişidir. Dava açılırken sunulan vekaletname de gerçek kişi adına verilmiş ve dava dilekçesinde de takipte alacaklı olarak gözüken... Apartmanı Yönetimi adına ... değil, gerçek kişi ... davacı olarak gözükmektedir. Tüm bu anlatımlardan anlaşılacağı üzere davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir iken davaya devamla esas hakkında hüküm verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
O halde mahkemece yapılacak iş; davacının aktif husumeti bulunmadığından davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermekten ibarettir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 19.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.