MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İstanbul Barosuna kayıtlı avukat olan sanığın, alacaklı vekili sıfatıyla borçlu katılan hakkında İstanbul 3. İcra Müdürlüğünün 2013/840 sayılı dosyasında icra takibi yürüttüğü, katılan borçlu tarafından İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesine icra takibine konu senetle ilgili tedbir talepli menfi tespit davası açılıp, 01/03/2013 tarihinde icranın dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasına karar verildiği, aynı tarihte icra dosyasına bildirimde bulunulduğu ve icranın durdurulduğu, sanığın söz konusu kararı bildiği halde 05/06/2013 ve 23/09/2013 tarihlerinde haciz talebinde bulunduğu iddia edilen somut olayda; sanık tarafından mahkemeye sunulan taraf isimlerini, hakim imzasını içermeyen ve hükme esas alınan İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/689 Esas sayılı, 19/01/2013 tarihli ihtiyati tedbirin kaldırılması kararına havi tensip tutanağının aslının veya onaylı bir suretinin mahkemesinden getirtilerek dosya arasına sunulan karar suretinin gerçekliğinin araştırılması gerektiği gözetilmeden ve yargılama konusu olmayan 16/01/2013 tarihli icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmesinin tedbiren durdurulmasına ilişkin kararının haczin yapılmasına mani olmadığı şeklindeki dosya kapsamına ve oluşa uygun düşmeyen gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
08/12/2015 günlü oturumda davaya katılmasına karar verilen ..."ın karar başlığında şikayetçi sıfatıyla gösterilmek suretiyle CMK"nın 232/2-b maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 24/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.