Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/6654
Karar No: 2011/1091
Karar Tarihi: 01.03.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/6654 Esas 2011/1091 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/6654 E.  ,  2011/1091 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı

    ... ile ...aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... .... Aile Mahkemesinden verilen ....06.2010 gün ve 714/385 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle ..."ca incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise davacı vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 01.03.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat Hamit Peraşan geldi. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:

    ... A R A R

    Davacı ... vekili, tarafların 1990 yılında evlenip, ........2007 tarihli ilamla boşandıklarını, evlilik birliği içinde 1999 yılında Has İrem Kent Yapı Kooperatifine üye olunmayla başlayan süreç sonunda edilen meskenin ½ payının vekil edenine ait olduğunu ileri sürerek, davalı eş adına tapu kaydı oluşmuş ise, tapu kaydının iptali ile taşınmazın ½ payının vekil edeni adına tapuya tescilini, tapu kaydı oluşmamış ise, davalı adına olan kooperatif hissesinin ½ sinin vekil edeni adına kaydedilmesini, bu istekleri kabul edilmez ise de; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla katkı payına karşılık 25000 TL"nin davalıdan alınarak vekil edenine verilmesini, ayrıca vekil edeninin Nişantaşında bir giyim mağazasında satış elemanı olarak çalıştığını, davalının ise, ... Belediyesinde memur olduğunu ve gelirlerinin denk bulunduğunu belirterek vekil edeninin ortak çocuk Öznur’un eğitimi için Öznur adına olan hesaba yatırdığı 3500 TL"nin daha sonra davalı tarafından kendi hesabına aktarılması nedeniyle, davalı eş adına olan Akbank ... Şubesindeki 0112971 nolu hesapta bulunan ve davalı tarafından ........2004 tarihinde çekilerek kapatılan 5347,786 TL"nin 3500 TL"sinin ........2004 tarihinden işleyecek en yüksek vadeli mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak vekil edenine verilmesini istemiş; daha sonra ıslahla dava konusu eve ilişkin talep miktarını 70000 TL"ye çıkarttıklarını, mevduata yönelik isteklerini de 2676,04 TL"ye düşürdüklerini belirterek, 70000 TL"nin 25000 TL"lik kısmının dava tarihinden, 40000 TL"lik kısmının da ıslah tarihinden işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili ise, dava konusu meskenin vekil edeninin kendi gelirleri ve tasaruflarıyla edinildiğini, kooperatife üye olmak için verilen paranın vekil edeninin babası tarafından karşılandığını, yapılan hiçbir ödemeye davacının katkı sağlamadığını, en son yapılan ödeme için alınan kredi nedeniyle oluşan borcunun da devam etmekte bulunduğunu; vekil edeni adına olan dava konusu hesapta bulunan paranın sözü edilen 3500 TL ile ilgisinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece; “davacının dava konusu taşınmazın ½ hissesinin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline ya da kooperatif hissesinin ½ sinin davacıya verilmesine ilişkin talebinin reddine, davacının katkı payı alacağı talebinin kısmen kabulü ile 2002 yılından öncesi için 9239,51 T"nin 2002 yılından boşanma davasının açıldığı tarihe kadar olan dönem için tasfiye tarihi esas alınarak 11920,57 TL"nin ve Akbank hesabında bulunan para ile ilgili olarak 2662,545 TL"nin dava tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine; fazlaya ilişkin talebin reddine…” karar verilmesi üzerine; hükmün dava konusu taşınmaza yönelik olarak açılan alacak isteğinin reddine ilişkin bölümü davacı vekili, hükmün kabule ilişkin bölümü ise davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar ........1990 tarihinde evlenmiş, 28.....2004 tarihinde davacı, ........2004 tarihinde de davalı tarafından açılan boşanma davalarının kabulüne ilişkin hükmün ........2007 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.
    Dosya arasında bulunan kayıt ve belgelere göre; davaya konu meskenin, 1999 yılında 1065 TL ödenerek Has İrem Kent Konut Kooperatifine davalının üye olmasıyla başlayan süreç sonunda 13380 parsel ... nolu bağımsız bölüm olarak ........2007 tarihinde davalı ... adına tapuya kaydedildiği; kooperatife üye olunurken yatırılan 1065 TL dışında edinme için toplam 63473 TL ödendiği, bu miktarın 8550 TL"sinin 1999 yılı ........2002 tarihi arasında, 8400 TL"sinin ise, ........2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarih arasında evlilik birliği içinde karşılandığı, kalan miktarın taraflar arasındaki mal rejiminin sona erdiği tarih sonrasında ödendiği; dava konusu banka hesabının ise; taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu ........2003 tarihinde açıldığı ve 5352,097 TL bakiye olarak ........2004 tarihinde davalı tarafından çekilerek kapatıldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu meskenin edinilmesi süreci 743 sayılı TKM’nin 170. maddesine göre eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde başladığına göre; taraflar arasındaki meskene ilişin uyuşmazlığın 1999 yılı ile ........2002 tarihleri arasındaki dönem bakımından Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre, ........2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 28.....2004 tarihine kadar olan dönem bakımından ise dava konusu mevduata ilişkin uyuşmazlık gibi yasal edinilmiş mallara katılma rejimi kuralları gereğince çözüme kavuşturulması gerektiği konusunda bir duraksama bulunmamaktadır. 743 sayılı TMK.nun yürürlükte olduğu; ........2002 tarihinden önce eşler arasında yasal mal ayrılığının geçerli olduğu dönemde, karı ve kocanın diğerinden katkı payı karşılığında bir tazminat isteyebilmesi için mutlaka parasal veya para ile ölçülebilen maddi bir değer koymak suretiyle katkısının bulunması gerekmektedir. Yasal edinilmiş mallara katılma rejimi kurallarının geçerli olduğu döneme ilişkin uyuşmazlıklar da ise; eklenecek değerlerden (TMK.m.229) ve denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere edinilmiş malın (TMK.m.219) toplam değerinden mala ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/...) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak katılma alacağının hesaplanması gerekir. TMK.nun 222/ son fıkrası uyarınca bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir. Edinilmiş mallara katılma rejiminde tarafların dava konusu mal varlığının edinilmesinde maddi bir katkısının bulunup bulunmadığının bir önemi yoktur. Diğer bir ifade ile davacının, maddi katkısının varlığını ispatlamak zorunda kalmaksızın davalıya ait edinilmiş bir mal varlığının artık değerinin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/...) hak sahibi olacağı açıktır.
    Davalı taraf dava konusu mevduatın kişişel malı olduğunu veya kişisel bir malın yerine geçen değer olduğunu ileri sürüp kanıtlayamadığına göre; davalının edinilmiş malı olduğu konusunda duraksama bulunmayan bankadaki paranın ½ sinin davacıya ait olduğu yolundaki değerlendirmeye dayalı kabul kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
    Davalı vekilinin bu yöne ilişen temyiz itirazları açıklanan olgu ve değerlendirmeler karşısında yerinde bulunmadığından reddi ile bankadaki mevduata yönelik hüküm bölümünün ONANMASINA.
    Dava konusu taşınmaza gelince, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine; tarafların kooperatife üye olunduğu 1999 yılından ........2002 tarihine taşınmaza ilişkin olarak yapılan ödemeler sırasında çalıştıkları, düzenli gelir elde ettikleri ve davacının bu dönemde elde ettiği gelirin davalının gelirine oranla daha fazla olduğu belirlendiğine, düzenli olarak çalışan ve davalıya nazaran daha fazla gelir elde eden ve aynı evde yaşayan davacının ........2002 tarihinden önce yapılan aidat ödemelerine hiç bir katkısının olmadığını ileri sürülemeyeceğine ve katkısının olmadığı düşünülemeyeceğine, dava konusu taşınmazın edinilmesi için kooperatife yapılan toplam 64538 TL"lik ödemenin 1065 TL"lik kısmının üye olunurken verilen ve davalının babası tarafından karşılanan para olduğu anlaşıldığına, bu durumda hesaplamalarda dikkate alınmamasının doğru bir uygulama olduğuna, kooperatife üye olunurken verilen 1065 TL dışında bir paranın taraflara ait kişisel mal olduğu ileri sürülüp kanıtlanmadığına, tarafların 1999 yılından ........2002 tarihine kadar geçen dönemde yapılan toplam 8550 TL aidat ödemeleri sırasında çalışmaları karşılığında elde ettikleri gelirler toplamı ile davacı kocanın TMK.nun 152. maddesinden kaynaklanan iaşe yükümlülüğü dikkate alınarak, ........2002 tarihinden önceki dönem için ayrı, ........2002 tarihinden sonraki dönem için yatırılan toplam 8400 TL dikkate alınarak, yukarıda belirtilen ilkeler ve olgular doğrultusunda ayrı ve ........2002 tarihinden önceki dönem için var olan katkı payı alacağı için taşınmazın dava tarihindeki değeri, ........2002 tarihinden sonraki dönem için belirlenecek katılma alacağının, taşınmazın tasfiye tarihindeki değerinin dikkate alınması sonucunda düzenlenen ve hükme esas alınan ........2010 günlü bilirkişi raporu ile yapılan değerlendirmeler dosyaya, oluşa ve daire uygulamalarına uygun bulunduğuna, fedakarlığın denkleştirilmesi ve hakkaniyet ilkesi taraflar arasında görülen bu tür davalarda uygulanan ilkeler olduğuna ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığına göre; bu yönlere ilişen davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıda belirtilen husus dışında kalan temyiz itirazları yerinde bulunmadığından REDDİNE,
    Ne var ki; dava konusu taşınmazı dava tarihindeki ve tasfiye tarihindeki değerinin tespiti bakımından yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Dava konusu taşınmazların dava tarihindeki ve tasfiye tarihindeki (hüküm tarihine en yakın tarih) sürüm değerleri belirlenirken mülk bilirkişisi görüşünden yararlanılmamış, davalı vekilinin İnşaat Yüksek Mühendisi Hayati Oralkan ve Em. Kadastro Kontrol Memuru Cengiz Göksu tarafından düzenlenen ........2005 hakim havale günlü raporuna yaptığı itiraz üzerinde durulmamıştır. Dava konusu taşınmazın dava tarihindeki ve tasfiye tarihindeki değerleri taraf itirazları da dikkate alınarak usulüne uygun şekilde belirlenmeden yazılı biçimde karar verilmesi doğru değildir.
    Davalı vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenle kabulü ile hükmün dava konusu meskene ilişkin bölümünün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 353,65 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan ....060,82 TL"nin temyiz eden davalıdan alınmasına ve 90,... TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 01.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi