Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/6260
Karar No: 2011/1088
Karar Tarihi: 01.03.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/6260 Esas 2011/1088 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/6260 E.  ,  2011/1088 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı

    ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... ....Aile Mahkemesinden verilen ....05.2009 gün ve 1270/516 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle ..."ca incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise davacı vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 01.03.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz edenlerden davacı vekili Avukat Orhan Usluoğlu geldi. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek, dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı...vekili; evlilik birliği içinde satın alınarak davalı eş adına kayıtlanan 30 ada 106 parselde bulunan ... nolu meskenin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile .../... payının vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini, bu istekleri kabul edilmez ise; taşınmazın değerinin belirlenerek ½ sinin katkı payı alacağı olarak vekil edenine verilmesini istemiş, daha sonra ıslahla tapu iptal ve tescil isteğinden vazgeçtiklerini açıklayarak taşınmazın değerinin ½ si olan 100000 TL katkı payı alacağının, dava tarihinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istediklerini bildirmiştir.
    Davalı ... vekili ise; dava konusu taşınmazın vekil edeninin evlilikten önce sahip olduğu bir taşınmaz ile anne ve babasına ait başka bir binanın satımı nedeniyle elde edilen bedel kullanılarak edinildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, “ Davanın kısmen kabulü ile 20000 TL katkı payı alacağı(değer artış payının) kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; fazlaya ilişkin talebin reddine…” karar verilmesi üzerine; hüküm, kabule ilişkin bölümü davalı vekili, redde ilişkin bölümü ise davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar ........1988 tarihinde evlenmiş, ........2004 tarihinde...tarafından açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesi ile ........2006 tarihinde boşanmışlardır. Dosya arasında bulunan bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmazın ........1994 tarihinde satın almaya dayanılarak davalı ... adına kayıtlandığı, davacı ve davalının evliliğin başından beri üniversite mezunu olarak çeşitli şirketlerde çalıştıkları ve düzenli gelir elde ettikleri anlaşılmaktadır.
    Dava konusu taşınmazın davalı tarafından edinildiği tarih, 743 sayılı TKM’nin 170. maddesine göre eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu döneme ilişkin bulunduğuna göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerektiği konusunda bir duraksama bulunmamaktadır. Bu durumda davacı; evlilik birliğinin başladığı ........1988 tarihinden taşınmazın edinildiği tarihine kadar geçen dönem içinde, davalı adına tapuda kayıtlı bulunan uyuşmazlık konusu taşınmazın edinilmesinde doğrudan maddi bir katkısı olduğunu kanıtlayabildiği taktirde katkı payı alacağı hakkına sahip olabilir.
    Mahkemece dava konusu taşınmazın edinilmesinde davacının katkısı nedeniyle takdiren 20000 TL alacağı olduğu görüşünden hareketle davanın kısmen kabulü ve kısmen reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
    Evliliğin başladığı tarihten dava konusu taşınmazın alındığı tarihe kadar düzenli olarak çalıştıkları ve gelir elde ettikleri belirlenen taraflara ait çalışma ve gelir bilgileri usulüne uygun şekilde dosya içerisine getirtilmemiş, dava konusu taşınmazın kaça alındığı ve davalının savunmasında geçen taşınmazların satılmaları sonucu elde edilen bedellerin ve değerlerinin ne olduğu, dava konusu taşınmazın edinilmesine ne oranda katkı sağladığı gibi hususlar üzerinde durulmamış, satılan bu taşınmazlardan elde edilecek gelir tek başına dava konusu taşınmazın edinilmesini sağlayıp sağlamayacağı konusunda yeterli bir belirleme yoluna gidilmemiş ve tarafların çalışmaları karşılığında elde ettikleri gelirler ile davalının savunmasında geçen hususların değerlendirilmesine imkan verecek uzman bir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılmamış, hukukçu bilirkişi görüşünden yararlanılmamıştır. Diğer bir anlatımla davacının dava konusu taşınmaza yaptığı somut katkının miktarı ve oranı belirlenmeden hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
    Bu nedenle, evlilik birliğinin kurulmasından dava konusu taşınmazın alımına kadar geçen döneme ait olmak üzere; tarafların çalışmalarına ve gelirlerine ilişkin belgelerin bulundukları yerlerden getirtilerek dosyasına konulması, dava konusu taşınmazın kaça alındığının taraflara sorulması, tarafların bedel konusunda anlaşamamaları durumunda, taşınmazın alım sırasında değerinin ne olduğunun usulüne uygun şekilde keşfen saptanması, davalının savunmasında geçen hususlar da dikkate alınarak, dosyaya getirtilecek taraflara ait çalışmalara esas belgeler ışığında, tarafların her birinin toplam gelirinden kişisel harcamaları ile kocanın 743 sayılı TKM’nin 152. maddesi uyarınca evi geçindirme yükümlülüğü uyarınca yapması gereken harcamalar çıktıktan sonra yapabilecekleri tasarruf miktarının ne olacağı hususunda hukukçu bir bilirkişi ve mali müşavir bilirkişiden de görüş alınmak suretiyle belirlenmesi, daha sonra toplam tasarruf miktarı karşısında davacı eşin tasarruf oranının bulunması, bulunan bu oranın dava konusu mal varlığının dava tarihindeki değeri ile çarpılarak varsa somut katkı payı alacağının tespit edilmesi ve ondan sonra uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekir. Açıklanan yönler üzerinde durulmadan, yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan varsayımsal bir değerlendirme ile davacının katkı alacağının 20000 TL olduğu sonucuna varılamaz.
    Davacı vekilinin, faiz başlangıcı ile ilgili temyiz itirazlarına gelince; dava dilekçesinde herhangi bir faiz isteğinde bulunmamış ise de; ıslahla faiz isteğinde bulunulduğuna ve uyuşmazlık konusu taşınmaz taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli bulunduğu dönemde edinilmiş olduğuna göre; faizin ıslah tarihinden başlatılması gerekirken, davacı taraf aleyhine olacak şekilde hükmün kesinleşme tarihinden başlatılması da doğru olmamıştır.
    Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile eksik araştırma ve incelemeye dayalı usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve ...,... TL peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadelerine 01.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi