6. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/3013 Karar No: 2012/6096 Karar Tarihi: 17.04.2012
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/3013 Esas 2012/6096 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İcra mahkemesi tarafından kesinleşen icra takibi sebebiyle, kiralananın tahliyesine ilişkin bir davanın reddedilmesi üzerine, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ancak tebligat kanununda yapılan değişiklik nedeniyle, dava dilekçesi davalıya usulsüz bir şekilde tebligat yapılmıştır. Bu nedenle, kararın bozulması kararlaştırılmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri ise şu şekildedir: Tebligat Kanunu 10. ve 35/2. maddesi, T.K.'nun 21/2. maddesi ve HUMK'nın 428.maddesi.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2012/3013 E. , 2012/6096 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kesinleşen icra takibi sebebiyle, kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Tebligat Kanunun"da 6099 Sayılı Yasa ile değişikliğe gidilmiştir. 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle Tebligat Kanununun 10. maddesi "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir. (Ek fıkra:11.01.2011 - 6099 S.K./3.mad.) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." hükmünü, T.K."nun 21/2. maddesi (Ek fıkra:11.01.2011 - 6099 S.K./5.mad) gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." T.K."nun 35/2. maddesi "Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır." hükümlerini içermektedir. Açıklanan yasa hükmüne göre, adres kayıt sisteminde adresleri tespit edilebilen taraflara Tebligat Kanunu 35. maddesine göre tebligat yapılması yerinde değildir. Olayımıza gelince; dava dilekçesi davalıya Tebligat Yasasının 35. maddesine göre yapılmış olup, tebligat 6099 Sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra yapılmış olması nedeni ile usulsüzdür. Bu nedenle davalıya, dava dilekçesi ekli, duruşma gününü bildirir usulüne uygun tebligat yapıldıktan ve taraf teşkili tamamlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi icap ederken, bundan zuhul olunması hatalı olmuştur. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 17.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.