10. Hukuk Dairesi 2015/10466 E. , 2015/9602 K.
"İçtihat Metni" Mahkemesi : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, 506 sayılı Kanunun 77., 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 80., 86/9. maddelerine dayalı hizmet ve sigorta primine esas kazancın tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .. ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) 6552 sayılı Kanunun 11.09.2014 günü yürürlüğe giren 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen 4. fıkrada, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kuruma resen ihbar edileceği, ihbar üzerine davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılan Kurumun, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiştir. 6552 sayılı Kanun ile ilgili olarak öncesinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan hükümet teklifinde, söz konusu düzenleme 54. madde olarak yer almış, izleyen 55. maddede “5521 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.” denildikten sonra “7 nci maddeye bu Kanunla eklenen dördüncü fıkra hükmü, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda da uygulanır.” hükmü Geçici 3. madde olarak öngörülmüş, ancak yasalaşma aşamasında anılan Geçici madde çıkarılıp 6552 sayılı Kanunda bu türden düzenlemeye yer verilmemiştir.
Diğer taraftan, 5521 sayılı Kanunun 15. maddesinde, bu Kanunda açıklık bulunmayan durumlarda Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerinin uygulanacağı, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 66. maddesinde, üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabileceği, 447/2. maddesinde, mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamaların, Hukuk Muhakemeleri Kanununun
bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılacağı, 448. maddesinde, bu Kanun hükümlerinin, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanacağı açıklanmıştır.
Şu durumda, hizmet tespiti davalarında Kurumun feri müdahilliğine ilişkin hükmün geçmişe yürütüleceği yönündeki düzenlemenin kanun koyucu tarafından benimsenmemiş olması, ayrıca ve özellikle yukarıda değinilen 448. madde kapsamında, Kurum bakımından taraf oluşumu gerçekleştiğinden tamamlanmamış işlemden söz edilemeyeceğinin de belirgin bulunması karşısında 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkranın 11.09.2014 tarihinden önce açılan davalarda uygulanamayacağı açıktır.
Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında yapılan değerlendirmede, anılan tarihten önce açıldığı belirgin bulunan davada mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu feri müdahilliğine karar verilen Kurumun yargılama giderlerinden ve davacı yararına belirlenen avukatlık ücretinden davalı işveren B.Koç ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç : Karar başlığında yer alan “FERİ MÜDAHİL” sözcüklerinin çıkartılarak yerine “DAVALI” sözcüğünün yazılmasına, hükmün 3 numaralı bendinde yer alan “343,80” rakamlarının çıkartılarak yerine “310,10” rakamlarının, “316,29” rakamlarının çıkartılarak yerine “285,30” rakamlarının, “Birol” sözcüğünün çıkartılarak yerine “taraflardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, 33,70 TL. harç tutarının ise davalı Birol” sözcüklerinin yazılmasına, anılan bentteki “33,70 TL başvurma peşin harç ve vekalet harcı,” sözcüklerinin çıkartılmasına, 5 numaralı bendinde yer alan “...’tan” sözcüklerinin çıkartılarak yerine “taraflardan müştereken ve müteselsilen” sözcüklerinin yazılmasına, 6 numaralı bendinde yer alan sözcüklerin çıkartılarak yerine “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 1.500,00 TL. avukatlık ücretinin davacıdan alınarak vekil ile temsil olunan davalılara verilmesine,” sözcüklerinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.