12. Ceza Dairesi 2013/13327 E. , 2014/7163 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal
Hüküm : Sanıklar hakkında görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan: Beraat
Sanık ... hakkında görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan: TCK"nın 134/2, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık ... hakkında görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan: CMK"nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanık ..."nın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ... ve katılan vekili, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanık ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A) Sanık ... hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunduğu, aynı Kanunun 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda mercide yanılmanın başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağı nazara alınarak, katılan vekilinin temyiz isteminin, itiraz mahiyetinde değerlendirilmesi suretiyle CMK"nın 264/2. maddesi uyarınca gereği merciince yapılmak üzere dosyanın incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
B) Sanıklar hakkındaki beraat kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin sübuta ilişkin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,
Katılan mağdurenin müstehcen görüntülerini içeren hafıza kartını ele geçiren sanıkların, söz konusu görüntüleri kaydettiklerine dair, savunmalarının aksine, mahkumiyetlerine yeter, her türlü derecede şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmaması karşısında, yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle CMK"nın 223/2-e maddesi gereğince sanıklar hakkında beraat hükümleri kurulması gerekirken, sanıklara yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğundan bahisle, CMK"nın 223/2-a maddesi gereğince, sanıkların beraatlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, 1 numaralı hükmün, “Sanıklar hakkında görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan açılan kamu davalarının yapılan yargılaması sonunda, yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı anlaşıldığından, CMK"nın 223/2-e maddesi gereğince sanıkların beraatlerine,” şeklinde düzeltilmesi ve hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C) Sanık ..."nın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;
TCK"nın 134/2. maddesinde, kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya seslerinin ifşası halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüş, fiilin basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde, cezanın yarı oranında artırılacağı düzenlenmiş iken, hükümden sonra 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 81. maddesi ile TCK"nın 134/2. maddesinde yapılan değişiklikle, temel ceza miktarı iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiş ve ifşanın basın ve yayın yoluyla gerçekleşmesi halinde de aynı cezaya hükmolunacağının belirtilmiş olması karşısında, mahkemece suç ve hüküm tarihindeki düzenleme nazara alınarak, TCK"nın 134/2-1. maddesi gereğince temel cezanın asgari haddinin 1 yıl hapis cezası olarak belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki, “Özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek suçunun düzenlendiği TCK"nın 134/2 maddesinde suç için öngörülen cezanın alt sınırının 2 yıl olmasına karşın mahkemece takdiren bir yıl denilmek suretiyle” eksik ceza tayin edildiğinden bahisle bozma öneren görüşe iştirak edilmemiş; gerekçeli karar başlığında, 29.08.2009 olan suçun işlendiği tarihin, “28/09/2009” olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı kabul edildiğinden, bozma nedeni olarak görülmemiştir.
Oluşa ve dosya kapsamına göre; kayınbiraderinin eşi olan katılan ..."nün müstehcen görüntüleri eline geçen sanık ..."in, bu görüntüleri, vakit geçirmeksizin katılana götürüp vermek yerine, yüz yüze iletişimin yoğun olduğu küçük yerleşim birimi olan köyde, başkalarına gösterip, görüntüleri içeren hafıza kartını eşine verdiği olayda,
Katılanın çıplaklık gibi fiziksel mahremiyetini içeren görüntülerinin yayılmasına sebebiyet veren sanığın eyleminde TCK"nın 134/2-1. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun yasal unsurlarının oluştuğu anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ..."nın sübuta, eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine, erteleme hükümlerinin uygulanmamasına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına ilişkin yerinde görülmeyen, katılan vekilinin bir nedene dayanmayan diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,
Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, sanığa hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, sanık hakkında belirlenen tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ... ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, 2 numaralı hükmün 3. paragrafındaki, “6.000,00 TL” ibaresinden önce gelmek üzere hüküm fıkrasına “300 gün karşılığı” ibaresinin ilave edilmesi ve hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.