19. Hukuk Dairesi 2016/13800 E. , 2018/79 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı ile davacı arasında ticari ilişki olduğunu, davacının cari hesap alacakları için başlattığı icra takibinden sonra davalı tarafından 27.400,00 TL ödeme yapılarak malların ayıplı ve eksik olduğuna ilişkin olarak teslimden 2 ay sonra delil tespiti yaptırıldığını, tespiti yapılan malların başka tedarikçilerden temin edilen mallar olma ihtimalinin yüksek olduğunu, davalının faturalara süresinde itiraz etmediğini, süresi içinde ihbar ve tespit yaptırılmadığını ileri sürerek itirazın iptalini ve %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıdan çeşitli zamanlarda mal satın alındığını, ancak alınan malların ayıplı ve eksik olduğunu, malların kargo ile davacıya gönderildiğini ancak iade alınmadığını, malların ayıplı olduğunun ... 2 Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2011/33 D.İş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, dava zaman aşımının 6 ay olduğu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde, taraflar arasında süregelen ve cari hesap ilişkisi şeklinde devam eden ticari ilişki kapsamında davalının davacıdan dava konusu rulo sac malzeme aldığı, davalının, almış olduğu malzemeler ile imalat yapmak üzere paketli malları açtığında ayıpları farkederek borcun bir kısmını ödemediği, davalı tarafından yaptırılan tespit ile alınan raporlarda satım konusu malzemelerin ayıplı ve kullanılamaz olarak belirlendiği, davacının, süregelen cari hesap ilişkisine göre duyulan güvene aykırı olarak davalıya kullanılamaz derecede ayıplı malzeme verdiği, satıcının, sattığı malı muayene ederek alıcının işine uygun ayıpsız mal satması hususunda üzerine düşen özeni göstermesi gerektiği, davacının bu özen yükümüne aykırı davranarak ağır kusurlu olduğu, bu sebeple Türk Borçlar Kanunu"nun 225. maddesi gereği satılanda mevcut ayıbı süresinde bildirememe sebebi ile sorumluluktan kurtulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline yönelik yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında davaya konu malların teslimine ilişkin ihtilaf yoktur.Uyuşmazlık, bir kısım malların ayıplı olduğu iddiasından kaynaklanmaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 23/c maddesinde ticari satışlarda ayıp ihbar süreleri düzenlenmiş olup, buna göre, malın ayıplı olması teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde bu durumu satıcıya ihbar etmekle yükümlüdür,açıkça belli değil ise alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde inceleme veya incelelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içerisinde satıcıya ihbar ile yükümlüdür. Somut olayda, dava konusu malların inceleme veya incelettirmek suretiyle ayıplı olduğunun ortaya çıkarılmasının mümkün olması nedeniyle davalı alıcının malın tesliminden itibaren 8 gün içinde ayıp ihbarında bulunmadığı bellidir. Davalının hakkında yapılan icra takibinden sonra artık malın ayıplı olduğunu ileri sürebilmesi mümkün olmadığından mahkemece bu hususlar göz önüne alınarak bir değerlendirme yapılması gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 17/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.