20. Hukuk Dairesi 2014/5109 E. , 2014/8954 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 14/01/2014 gün ve 2013/8870 - 2014/499 sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde müdahil davacı gerçek kişiler vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, davalı gerçek kişiler lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının bulunmadığı iddiasıyla kadastro tesbitine itiraz davası açmış, müdahil davacı gerçek kişiler ise taşınmazlarda davalı gerçek kişilerin hakkı bulunmadığı ve taşınmazların murislerinden kendilerine intikal eden yer olduğu iddiasıyla davaya katılmış, mahkemece 23/11/2011 tarih, 2008/1 – 2011/250 sayılı kararla, müdahil davacıların davasının reddine, Hazinenin davasının ise kabulü ile dava konusu ... ada ... sayılı parselin kadastro tesbitinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hükmü hem davalı gerçek kişiler hem de müdahil davacı gerçek kişiler temyiz etmiş; Daire, 19/06/2012 tarih ve 2012/2564 – 9326 sayılı kararında özetle; taşınmazın orman sayılmayan yer olduğu ve davalılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu ve bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuş, ancak hükmü müdahil davacı gerçek kişiler de temyiz ettiği halde, Daire kararında müdahil davacı gerçek kişilerin hükmü temyiz ettiğinin karara sehven yazılmadığı, ancak, müdahil davacı gerçek kişiler vekilinin bu karara karşı karar düzeltme isteğinde bulunmadığı, bozma sonrasında ise mahkemece, 03/04/2013 tarih ve 2012/34 E. - 2013/196 K. sayılı kararla taşınmazın tesbit gibi tesciline karar verilmiş, anılan bu hükmü de davacı Hazine ile yine ilk hükmü de temyiz eden müdahil davacı gerçek kişiler vekili temyiz etmiş; ancak, Daire kararında yine sehven “önceki kararın müdahil davacılar tarafından temyiz edilmeyip yalnızca davalılar tarafından temyiz edildiği” belirtilerek temyiz itirazlarının bu nedenle reddedildiği ve bu şekilde müdahil davacı gerçek kişiler yönünden temyiz incelemesi yapılmadığı anlaşıldığından; müdahil davacı gerçek kişiler vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü ile müdahil davacıların temyizi yönünden dairenin önceki verilen onama kararı kaldırılarak, müdahil davacı gerçek kişiler vekilinin temyiz itirazları yönünden, işin esasının incelenmesine karar verildi. Buna göre;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve müdahil davacılar ilk kararı temyiz ettikleri halde temyiz itirazları sehven karşılanmamış ise de; 15/05/2011 tarihinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tutanak bilirkişileri; dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın ... isimli şahsa ait olduğu ve bu kişinin kendi sağlığında 2001 yılında taşınmazı kadastro tespit tutanağında belirttiği şekilde 8’e bölerek, bir payını kardeşi ...’nin torunu davalı ...’e, bir payını Torunu davalı ...’ye, bir payını torunu davalı
...’e; bir payını torunu davalı ...’e, bir payını torunu davalı ...’e, bir payını kardeşi ...’in torunu davalı ...’ya, bir payını amcası çocuğu olan ...’in torunu davalı ...’a, bir payın ise ayrı bir cedden gelen ...’un torunu müdahil davacı (aynı zamanda hisseli olarak tespit maliklerinden olan) ...’a hibe yoluyla devrettiğini beyan etmişlerdir. Müdahil davacılar, taşınmazın kök murislerinden geldiğini kanıtlayabilecek hiç bir delil (belge veya tanık vs.) sunmadıkları gibi, dava konusu taşınmaza zilyet olmadıkları ve taşınmazı davalıların kullandığı dikkate alındığında, mahkemece müdahil davacılar tarafından açılan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, müdahil davacı gerçek kişilerin vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün yukarıda gösterilen gerekçeler ile onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, müdahil davacılar vekilinin yerinde görülen karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 14/01/2014 gün ve 2013/8870 - 2014/499 sayılı onama kararının davacı Hazine yönünden aynen muhafaza edilerek, müdahil davacılar yönünden ise kaldırılarak, yerel mahkemenin 03/04/2013 gün ve 2012/34-2013/16 sayılı kararının müdahil davacı gerçek kişiler yönünden yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA 30/10/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.