20. Hukuk Dairesi 2019/1291 E. , 2019/3964 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kadastrosu sırasında ... köyü 131 ada 1 parsel sayılı 2729,48 m² yüzölçümündeki taşınmaz 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle mezarlık niteliğiyle ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi taşınmazın yörede yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulamasıyla orman kadastro sınırları dışına çıkarılmayan ve kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan yer olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve Paralı köyü 131 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanuna göre 1953 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi bulunmaktadır. Daha sonra 1974 yılında 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması yapılmış ve 1992 yılında Paralı köyü sınırları içinde bulunan ormanların kadastrosu ve 2/B madde uygulaması yapılarak 24/09/1992 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir.
Mahkemece davanın reddi ile 131 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş ise de, taşınmazın 1953 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi ile 1974 yılında 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulama ve 1992 yılında 3302 sayılı Kanuna göre yapılmış orman kadastrolarında ne şekilde göründüğü net ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmemiş, taşınmazın bir bölümünün kadim veya halen kullanılan mezarlık olup olmadığı usulünce araştırılmamıştır. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak dört kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme
olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Taşınmazın orman tahdit sınırları dışında kaldığının anlaşılması halinde çekişmeli taşınmazın kadim mezarlık olup olmadığı veya halen mezarlık olarak kullanılıp kullanılmadığı belirlenerek 6831 sayılı Kanunun 1-D maddesi yönünden değerlendirme yapılmalı ve toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre usulü kazanılmış haklar da dikkate alınarak bir hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 12/06/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.