Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/564
Karar No: 2011/1051
Karar Tarihi: 28.02.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/564 Esas 2011/1051 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/564 E.  ,  2011/1051 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil


    Hülya Kütük ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılamasında mahkemenin görevsizliğine dair Gaziantep 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10.12.2009 gün ve 170/534 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde; vekil edeniyle davalı ...’ün 16 yıllık evli iken Gaziantep 1.Aile Mahkemesinin 2006/1109 Esas ve 2006/1425 Karar sayılı dava dosyasıyla boşandıklarını, evlilik birliği içerisinde edinilen 112 ada 1 sayılı parselde kurulu bulunan 1.Blok, Kat: 2’de yer alan 6 Nolu bağımsız bölümün vekil edeniyle eşi tarafından aile konutu olarak kullandıklarını, çocuklarıyla birlikte bu dairede oturduklarını, boşanma davasına ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra taşınmaz üzerinde bulunan tedbirin kalktığını, davalı ... Kütük tarafından bağımsız bölümün diğer davalı ...’a 07.03.2008 tarihinde tapuda yapılan satışla devredildiğini, yapılan satışın muvazaalı olduğunu, ...’ın iyi niyetli üçüncü kişi olmadığını, bu nedenle 112 ada 1 nolu parselde 1. Blok Kat: 2"deki 6 nolu bağımsız bölüme ait tapu kaydının iptali ile eski maliki adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, 21.05.2009 havale tarihli cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın 07.03.2008 tarihinde vekil edeni tarafından 50.000 TL karşılığında emlakçı aracılığıyla davacının eşi Mehmet Kütük’ten satın aldığını, bedelini tam olarak ödediğini, tapu kütüğündeki aleniyet ilkesine dayanarak vekil edenince satın alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı ... vekili ise; cevap dilekçesinde; davanın haksız, dayanaksız ve soyut iddialara dayandığını açıklamak suretiyle davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olmayıp, Aile Mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; Borçlar Kanununun 18.maddesi uyarınca şahsi hakka dayalı muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacının eşi davalı ..., davacıyı zararlandırmak amacıyla ve davacının taşınmazdan kaynaklanan katkı payı ya da edinilmiş mallara katılma alacağının tahsilini imkansız hale getirmek düşüncesiyle dava konusu taşınmazı elden çıkardığı bir gerçektir. Dava konusu taşınmazın boşanma davasının açılmasından önce davacı ve eşi davalı ... ile müşterek çocukları tarafından aile konutu olarak kullanıldığı doğrudur. Ancak, dava dilekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde uyuşmazlığın TMK.nun 194.maddesinde açıklanan aile konutuyla bir ilgisi bulunmamaktadır. Uyuşmazlık dava dilekçesinde de açıkça belirtildiği gibi, üçüncü şahsa geçen bağımsız bölüme ait tapu kaydının iptali ile eski malikine (yani davalı eşi ...’e) dönüşünü sağlamaktır. Böyle bir davayı açmakta davacının hiç şüphesiz hukuki yararı bulunmaktadır. Bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile eski malike dönüşü sağlandığı takdirde açacağı katkı payı veya edinilmiş mallara katılma (artık değer) alacağının tahsili sağlanmış olacaktır.
    Muvazaa (danışık) nedeniyle açılmış bulunan eldeki davanın kanuni dayanağı Borçlar Kanununun 18.maddesi olup, davalılar arasında gerçekleştirildiği ileri sürülen muvazaalı (danışıklı) işlem, davacı yönünden haksız eylem niteliğinde olduğundan uyuşmazlığın çözüm yeri HUMK.nun 1 ve devamı maddeleri uyarınca belirlenecek genel mahkemelerdir. Saptanan bu somut olgular karşısında dava görevli ve yetkili Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Yerel mahkemenin uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğu yönündeki düşüncesine katılma olanağı bulunmamaktadır. Davacı, BK.nun 18. maddesine dayalı muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davası yerine, 4721 sayılı TMK.nun 241. maddesi gereğince eksik kalan alacak bakımından bir dava açmış olsaydı bu durumda görevli mahkeme Aile Mahkemesi olurdu.
    O halde yerel mahkemece, açıklanan olgular gözetilerek işin esası incelenip varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ve yanılgılı değerlendirmeyle mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna uygun düşmediğinden bozma nedenidir. Görev kamu düzeniyle ilgili olup, mahkemece kendiliğinden gözetilir.
    Davalılardan ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 28.02.2011 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY
    Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; dava konusu 112 ada 1 nolu parseldeki birinci kat 6 nolu bağımsız bölüm tapuda davalı ... adına kayıtlı iken bu kişi dava konusu yeri 07.03.2008 tarihinde düzenlenen 8233 yevmiye numaralı resmi senet ile öteki davalı ...’a bedel mukabilinde temlik etmiştir. Mahalli mahkeme davaya TMK.nun 194.maddesi uyarınca Aile Mahkemesinin görevi olduğundan bahisle görevsizlik kararı vermiştir. Eldeki kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Hemen belirtmek gerekir ki, somut olayda 07.10.1953 tarih 8/7 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararı uyarınca taraf muvazaasının bulunduğu tartışmasızdır. Somut olayın nitelemesi Daire çoğunluğunca da Borçlar Kanununun 18.maddesine dayanarak muvazaa olarak belirlenmiştir. Gerek öğretide gerekse yargısal inançlarda Borçlar Kanununun 18.maddesine dayalı tapu iptali tescil davalarının 01.04.1974 tarih ve ½ sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararı uyarınca muris muvazaası hukuksal nedeninin eşleştiği tartışmasızdır. Ancak eldeki davada niteleme yukarıda belirttiğim tevhidi içtihat uyarınca yapılması ve iddianın belirtilen içtihat kapsamına göre ispat edilmesi gerekmektedir. Mahalli mahkeme görevsizlik kararı verdiğine göre temlik işleminin doğru ya da yanlış veya davacıyı zararlandırıcı işlem olarak peşinen belirlenmesinin doğru olmadığı kanaatindeyim.
    Açıkladığım nedenlerle, Dairenin Sayın çoğunluğunun bozma kararının bu konuyla ilişkin gerekçe bölümüne ve düşüncelerine katılmam olanaklı değildir. Ancak kararın bozma sebebine görev nedeniyle katılıyorum. Bu nedenlerle, görev yönünden bozma doğru, olup buna karşın niteleme ve belirleme yönünden belirttiğim gerekçelerle doğru olmadığı düşüncesindeyim. Bu gerekçelerle Sayın çoğunluğun bozma gerekçelerine yukarıda belirttiğim sebeplerle katılamıyorum. 28.02.2011



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi