Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/4043
Karar No: 2011/1044
Karar Tarihi: 28.02.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/4043 Esas 2011/1044 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/4043 E.  ,  2011/1044 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

    ... ile... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.01.2010 gün ve 132/38 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı asil ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı ... dava dilekçesinde; 108 ada 27 sayılı parselin kadastro çalışmaları sırasında davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazın gerçek sahibinin kendisi olduğunu, 40-50 sene önce dava konusu yerden 2/3 payını ... ’ten satın aldığını, 1/3 payının da babasından kendisiyle kardeşleri ..., ... ve ...’ye kaldığını, yapılan hatalı tespit sonucu dava konusu yerin kardeşi ...’in eşi ... adına tespit ve tescilinin yapıldığını belirterek 108 ada 27 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile 2/3 payının adına, kalan 1/3 payının ise kendisiyle kardeşleri adına eşit olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının taşınmaz içerisinde bulunan vekil edenine ait eve zorla yerleştiğini, bu konuda Kahramanmaraş Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açıldığını, davacının 35 yıl önce köyü terk ettiğini, bir daha köye dönmediğini, uyuşmazlık konusu taşınmaz üzerinde herhangi bir hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, 108 ada 27 sayılı parselin tapu kaydının 1/6 oranında iptali ile ... oğlu 1945 doğumlu davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı asil ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; kazanmayı sağlayan zilyetlik, harici satın alma, eklemeli zilyetlik ve muristen intikal hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Mahkemece, taşınmazın tapu kaydının 1/6 oranında iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. Davacı dava dilekçesinde, taşınmazın 2/3’ünü ...’ten satın aldığını, 1/3’ünün ise babası ...’dan kendisiyle diğer mirasçılara kaldığını belirterek iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı ... ise, 29.04.1967 tarihli adi satış senedine dayanmış ve bu senette taşınmazın 1/3’ünün eşi ...’in babası ... tarafından oğlu ...’e satıldığını ve ...’in ölümüyle mirasçılarına geçtiğini savunmuştur.
    Bu konuda keşifte dinlenen tanık beyanları arasında çelişki bulunmaktadır. Mahkemece, bu çelişki üzerinde durulmamıştır. Keşifte dinlenen davacı tanığı ... ... ile ...; dava konusu taşınmazın güney kısmının ... ...’e ait olduğunu, davacı ...’nun ... ...’in yanında çobanlık yaptığını ve çobanlık ücretine karşılık olmak üzere bu yeri yani dava konusu taşınmazın güney kısmını davacı ...’ya verdiğini, veriliş tarihinin 1956-1958 yılları olduğunu açıklamışlardır. Davalı tanıkları Ahmet ...; dava konusu taşınmazı gençlik yıllarından beri bildiğini, davacıyla davalının vefat eden eşi ...’in babası ...’a ait tarla olduğunu, orta kısmında sonradan yıkılan ...’a ait eski bir ev bulunduğunu, eşi ve çocuklarıyla birlikte bu evde oturduklarını, davacının sonradan yapılan evde oturmadığını, 43 yıl kadar önce Kadirli’ye göç ettiğini, davalının dayandığı 29.04.1967 tarihli harici satış senedinin dava konusu taşınmazı sınırları itibariyle kapsamına aldığını, muris ...’ın bu taşınmazın 1/3’ünü sağlığında belirtilen senetle oğlu ...’e sattığını, kalan 2/3 paydan ise ... kızı ... ... bu kalan paydaki miras payını kardeşi ...’e bedeli karşılığında satıp devrettiğini, davalı tanığı İsmail ...’in ise; dava konusu yerin güneyi ninesi ... ...’e ait tarla olduğunu, ...’in torunu olan ... ... bu yeri nineme ben bakıyorum diyerek davacının babası ...’a sattığını, dava konusu taşınmazın kuzeyinin ise yine davacı ile davalının eşi ...’in babası ...’a ait olduğunu açıklamışlar, diğer davalı tanıkları İsmail ... ve ... ...’de benzer beyanlarda bulunmuşlardır.
    Az yukarıda açıklandığı gibi, davacı ve davalı tanıkları arasında çelişki bulunmaktadır. Bu tür beyanlar ile sağlıklı bir sonuca ulaşmak olanaksızdır. Bu bakımdan yeniden yapılacak keşifte taraf tanıklarının HUMK.nun 258 ve 259. maddeleri gereğince davetiye ile çağırılmaları ve keşif yerinde dinlenmeleri, davetiyeye uymadıkları takdirde HUMK.nun 253.maddesinin göz önünde bulundurulması, iddia ve savunma gözetilerek ve tanıklara sorular yöneltilerek olayın açıklığa kavuşturulması, tanık beyanları arasındaki çelişkinin HUMK.nun 265. maddesi gereğince giderilmesine çalışılması, dava konusu taşınmazın gerçekten tarafların miras bırakanı ...’dan mı yoksa ... ... isimli kişiden mi kaldığı, ... ... tarafından çobanlık ücreti karşılı olarak belirli bölümünün veya tamamının davacı ...’e verilip verilmediği, tutanaklarda ve tanık beyanlarında ismi geçen ... ... ile tarafların miras bırakanı ... Doğru’ya ait Kadirli Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 15.04.2009 gün ve 2009/287 Esas, 2009/321 Karar sayılı veraset belgesinde yer alan 1947 doğumlu ... (...) nun aynı kişiler olup olmadığı konusu üzerinde durulması, bu hususun tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması, ...’e ve ...’a ait yerlerin ayrı ayrı teknik bilirkişiye krokisi üzerinde işaret ettirilmesinin sağlanması, mahkemece gerek görüldüğü takdirde olayı bilen yaşlı yerel bilirkişilerin belirlenmesi ve az yukarıda açıklanan kanun maddeleri gereğince keşifte dinlenmelerinin sağlanması, olayın aydınlanması bakımından bilgilerine başvurulması, iptaline karar verildiği 1/6 payın mahkemece ne şekilde bulunduğu hususunun mahkemece gerekçelendirilmesi, gerekirse pay konusunda teknik bilirkişiden rapor alınmasının düşünülmesi, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş bulunması usul ve yasaya aykırıdır.
    Davacı asil ile davalı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 171,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya ve 17,15 TL peşin harcın da istek halinde temyiz eden davacıya iadelerine 28.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi