7. Ceza Dairesi 2016/11295 E. , 2016/9305 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5411 sayılı Yasaya Muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sair itirazların reddine,
Ancak;
1-... Cumhuriyet Başsavcılığının 12.07.2007 gün ve 2006/2053 soruşturma numaralı iddianamesi ile suç tarihinde T.C ... ... Şubesi"nde asistan servis görevlisi olarak görev yapan sanığın, isimleri iddianamede yazılı 27 mudiye ait vadesiz ve vadeli mevduat hesaplarından mudilerin bilgisi ve rızası hilafına, toplam 16.745.64 TL parayı imzasız tediye fişleri düzenlemek, düzenlenmesi lazım gelen tediye fişlerini hiç düzenlememek, düzenledikten sonra imha etmek ya da bir kısım mudilerin tediye fişlerindeki imzalarını taklit etmek suretiyle zimmetine geçirerek temellük ettiği iddia olunarak kamu davası açılmış ise de;
İddianamenin sanık tarafından ödenmeyen toplam zimmet miktarının 16.745.64 TL. olduğundan bahisle bir kısım mudiler yönüyle bakiye zimmet miktarlarına göre düzenlendiği bu hali ile Yargıtay denetiminde sanığın yaptığı iddia olunan zimmete konu işlemlerin net olarak anlaşılmadığı cihetle, iddianamenin 27 mudinin hesaplarından gerçekleştirilen zimmete konu her bir işlemin ayrı ayrı zimmet miktarları ile birlikte anlatılarak düzenlenmesi gerektiği halde bu iddianameye dayanılarak hüküm kurulması,
2-Banka müfettişi tarafından hazırlanan 18/09/2006 tarihli kanuni soruşturma raporunun incelenmesinde; iddianame ile dava konusu edilmeyip zimmet suçunu oluşturduğu ileri sürülen başka müdilere ilişkin kredi ve hesap işlemlerinin de bulunduğu belirtildiğinden, ileri sürülen mudi ve eylemler yönünden kamu davası açılması sağlandıktan sonra dosyaların birleştirilerek yargılamanın birlikte görülmesinin gerekmesi,
3-Kabule göre de;
Dairemiz uygulamasına göre nitelikli ve basit zimmet suçunun tespitinin belirlenmesi için aşağıda sayılan kriterlerin esas alındığı, buna göre;
Zimmetin, banka içi kayıtların olağan bir denetimi, araştırma ve karşılaştırılması suretiyle kesin bir biçimde ortaya çıkarılabilecek durumda olması halinde basit olarak nitelendirilmesi mümkün olup ayrıca;
Tediye fişleri kullanılarak banka parasının zimmete geçirilmesinde ve sahte imzalar ile kredi talebinde bulunulup bu şekilde kredi tahsis etmek ve kullandırmak fiillerinin, basit ya da nitelikli zimmet suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi bakımından;
Tediye fişleri bulunamamış ya da bulunan tediye fişlerinde mudi imzası yok ise, eylem basit zimmet;
Mudinin yanıltılarak veya kandırılarak imzalatılan boş bir tediye fişini kullanıp, mudinin bilgi ve talimatı olmaksızın hesabından para çekerek mal edinilmiş ise, eylem nitelikli zimmet;
Tediye fişine, mudi yerine sahte imzalar atmak suretiyle gerçekleştirilen işlemler ile ilgili olarak, fişler üzerindeki sahte imzaların ilk bakışta ve basit bir inceleme ile sahteliğinin anlaşılması halinde eylem basit zimmet, sahteciliğin aldatıcılık özelliğinin bulunması halinde ise eylem nitelikli zimmet suçunu oluşturacaktır.
Sahte imzalar ile kredi talebinde bulunup, mevzuata ve bankacılık kurallarına aykırı biçimde kredi tahsis etmek ve kullandırmak, suretiyle gerçekleştirilen işlemler ile ilgili olarak, kredi sözleşmesi ve fişler üzerindeki sahte imzaların ilk bakışta ve basit bir inceleme ile sahteliğinin anlaşılması halinde veya kredi sözleşmesinde kredi komitesi üyelerinin imzalarının tamam olmaması halinde eylem basit zimmet, sahteciliğin aldatıcılık özelliğinin bulunması halinde ise eylem nitelikli zimmet suçunu oluşturacağı kabul edilmiştir.
Bu kriterler karşısında,
A-Mudiler A... ve ... ... ... numaralı müşterek mevduat hesabından 29.07.2005 günü 4.000 TL ödeme yapılmasına ilişkin ... sayılı tediye fişinde yer alan mudi imzasının grafoloji uzmanından alınan rapora göre ... ... eli ürünü olduğunun belirtildiği cihetle, mudiler...dinlenip belirtilen evrakı imzalayıp imzalamadıkları, açığa atılmış boş imzalı tediye fişi verip vermedikleri, sanık tarafından imzalı tediye fişinin kandırılarak kendilerinden alınıp alınmadığı sorularak olayda zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışların bulunup bulunmadığı hususu açıkça tespit edildikten sonra sanığın hukuki durumunun tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
B-Banka müfettişi tarafından hazırlanan 18/09/2006 tarihli kanuni soruşturma raporunda sanığın mudi ..."i kandırarak önceden boş tediye fişine aldığı imzalı evrakı kullanmak suretiyle, bu mudinin ... numaralı mevduat hesabından 05.07.2005 tarihinde 8000 TL çektiğinin belirtilmesi ve grafoloji uzmanından alınan rapora göre tediye fişinde yer alan mudi imzasının mudi ..."in elinden çıkıp çıkmadığı hususunda imzanın yeterli ve nitelikli kaligrafi ihtiva etmeyen basit çizgilerden müteşekkil olması nedeniyle bir beyanda bulunamayacağının bildirilmesi karşısında, mahkemece adı geçen mudi dinlenilerek, belirtilen evrakı ne zaman ve neden imzaladığı sorulup, bu fiil bakımından da olayda zimmetin açığa çıkmamasını sağlayan yönelik hileli davranışların bulunup bulunmadığı hususu karar yerinde tartışılarak eylemin nitelikli zimmet suçunu oluşturup oluşturmadığının değerlendirilmesinin gerekmesi,
C-Sanığın mudi ..."a vaki eyleminden dolayı mudinin müfettiş huzurunda
alınan imzası ile tediye fişindeki imzasının mudi eli ürünü olmadığı grafoloji uzmanından alınan rapordan anlaşılmakta ise de, heyetimizce yapılan incelemede sahte imzanın ilk bakışta sahteliği anlaşılıp iğfal kabiliyetinin olmadığı görülmekte sanığın eylemi basit zimmet suçunun unsurlarını oluşturduğu halde nitelikli zimmet suçu olarak kabul edilmesi,
4-Mahkemece kabul edilen nitelikli zimmete konu işlemlerin toplam değerinden fazlasının sanık tarafından ödenmiş olması karşısında suç tarihinde yürürlükte bulunan 4389 sayılı Yasa uyarınca sadece hapis cezası tayini ile yetinilerek gün adli para cezasına hükmedilemeyeceği, bu nedenle de sanık hakkında lehe olan 4389 sayılı Yasa"nın uygulanması gerektiği gözetilmeden, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve aleyhe sonuç doğuran 5411 sayılı Yasa uygulanarak hapis cezası yanında gün adli para cezasına hükmedilmesi,
5-24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiileri ve katılan banka vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, tutukluluk tarihi ve suç için öngörülen ceza miktarına göre sanığın tutukluluk tarihi ve suç için öngörülen ceza miktarına göre sanığın tutukluluk halinin devamına, 13.07.2016 günü oybirliğiyle karar verildi.
13.07.2016 gününde verilen ekteki karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ... huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık müdafiileri Av.... ve Av. ..."ın yokluklarında 28.09.2016 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.