
Esas No: 2015/5127
Karar No: 2015/7023
Karar Tarihi: 08.10.2015
Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/5127 Esas 2015/7023 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık Ö.T.'nin hakaret suçundan iki ayrı adli para cezası aldığı ancak adli sicil kaydında herhangi bir hüküm bulunmadığı belirtilmektedir. Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması talebinin haklı olduğu, ancak hükümdeki yasal olmayan gerekçe nedeniyle bu talebin kabul edilmediği ifade edilmektedir. Ayrıca, sanığın bir fiille birden fazla kişiye hakaret etmesi nedeniyle tek ceza yerine iki ayrı ceza verilmesinin kanuna aykırı olduğu da vurgulanmaktadır. Kararda TCK'nın 125/1, 125/4, 43/1, 62, 52. maddeleri ile CMK'nın 231. maddesi açıklayıcı bir şekilde değerlendirilmiştir.
18. Ceza Dairesi 2015/5127 E. , 2015/7023 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : KYB - 2014/76066
MAHKEMESİ : Ankara(Kapatılan) 13. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/11/2013
NUMARASI : 2013/30 (E) ve 2013/873 (K)
Hakaret suçundan sanık Ö.. T.."un, TCK"nın 125/1, 43/1, 62, 52. maddeleri uyarınca 1860 TL ve TCK"nın 125/1, 125/4, 62, 52. maddeleri uyarınca da 1740 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına dair, Ankara 13. Sulh Ceza Mahkemesinin 07.11.2013 tarihli ve 2013/30 esas, 2013/873 sayılı kararı ile aynı esas ve karar sayılı 17.12.2013 tarihli ek kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı tarafından Kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 27.02.2014 gün ve 76066 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında özetle; dosyada yer alan 24.12.2012 tarihli adli sicil kaydında her hangi bir hüküm bulunmadığı halde, sanığın daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyeti gerekçe gösterilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığı şeklinde karar verilmesinde,
Sanığın aynı suçu birden fazla kişiye karşı tek bir filli işlemesine rağmen hakkında 125/1 ve 125/4. maddeleri uyarınca tek bir ceza verilip TCK"nın 43/1-2. maddeleri gereğince arttırım yapılması yerine, iki kez hüküm kurulmasında isabet görülmediği belirtilmektedir.
a- 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanabilmesi için öncelikle,
- Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünde, hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasından ibaret olması,
- Suçun CMK’nın 231. maddesinin 14. fıkrasında yazılı suçlardan olmaması,
- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
- Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmesi,
- Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesine ilişkin koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.
Anılan bu objektif koşullar ile birlikte “Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılmasına” ilişkin takdire dayalı subjektif koşulun da gerçekleşmesi halinde “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin uygulanması olanağı bulunmaktadır.
İnceleme konusu somut olayda; sanık Ö.. T.."un hakkında hakaret suçundan iki ayrı adli para cezası verildiği, sanığın adli sicil kaydının bulunmadığı, hakaret suçunun somut zarar suçu olmadığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümlerin de uygulanmasını talep ettiği anlaşılmaktadır.
Bu nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun objektif şartlarının oluşması karşısında, mahkemece subjektif koşul da değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, “sanık hakkında daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı mahkum olduğu göz önüne alınarak” biçimindeki yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi;
b- Sanık hakkında hakaret suçundan iki ayrı mahkumiyet verilmesine yönelik uygulamaya gelince;
TCK"nın 43/2. ve 1. maddesinde aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda bir cezaya hükmedileceği ancak bu cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılacağı belirtilmiştir.
Somut olayda; sanık Ö.. T.."un tartıştığı birden fazla kişiye yönelik tek bir fiille sinkaflı biçimde hakaret ettiği, sevk maddesinin, iddianame anlatımının ve Mahkeme kabulünün de bu şekilde olduğunun anlaşılması karşısında; TCK"nın 125/1 ve 125//4. maddeleri uyarınca tek bir ceza verilerek TCK"nın 43/2. maddesi uyarınca arttırım yapması gerektiği gözetilmeden, iki defa hüküm kurularak fazla ceza tayininin Kanuna aykırı olduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, Kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- Hakaret suçundan sanık Ö.. T.. hakkında, Ankara 13. Sulh Ceza Mahkemesinin 07.11.2013 tarihli ve 2013/30 esas, 2013/873 sayılı kararı ile aynı esas ve karar sayılı 17.12.2013 tarihli ek kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı Yasa maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına,
3- Dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulması için Yargıtay Başsavcılığına tevdiine 08.10.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.