
Esas No: 2010/4530
Karar No: 2011/995
Karar Tarihi: 24.02.2011
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/4530 Esas 2011/995 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve Anıtlı Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Anamur Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 19.03.2010 gün ve 10/109 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, imar-ihya ve 40 yılı aşan kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak dava dilekçesinde sınırları gösterilen yaklaşık 13 dönümlük taşınmaz bölümünün vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, imar-ihya ve kazanma koşullarının oluşmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuş, davalı Köy yargılama oturumlarında temsil olunmamıştır.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı uyarınca davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle teknik bilirkişi raporunda B harfiyle gösterilen 8278 m2 ve C harfiyle gösterilen 1357 m2 yüzölçümlü taşınmaz bölümlerinin davacı ... adına tapuya tesciline, aynı raporda A ile gösterilen bölüme ilişkin davanın reddine karar verilmesi üzerine; hükmün, kabule ilişkin bölümleri davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kanununun 14 ve 17.maddeleri uyarınca tescil isteğine ilişkindir. Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine ve uyulan bozma ilamında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu Dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, davalı Hazine vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacı ... vekili tarafından vekil edeni adına tescil isteğinde bulunularak tescil davası açılmıştır. Dosya arasında bulunan mirasçılık belgesine göre, davacı ..., 05.10.2009 tarihinde yargılama sırasında ölmüş, mirasçıları davada taraf olmuşlardır. TMK.nun 28. maddesi uyarınca kişilik ölümle son bulur. Buna bağlı olarak kişinin medeni hakları kullanma ehliyeti de sona erer. Öte yandan 04.05.1978 gün ve 4/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ölü kişi adına tescile karar verilemeyeceği gibi dava tarihinde ölü bulunan kişiye karşı da dava açılamaz. Ölü kişi adına tespite ilişkin 3402 sayılı Kadastro Kanunun 30. maddesi hükmünün genel mahkemelerde uygulama yeri de bulunmamaktadır. Davacı ...’ın ölümünden sonra mirasçılık belgesinde isimleri geçen mirasçıları vekâletname vermek suretiyle davada taraf durumunu almış ve davayı yürütmüş olmalarına karşılık ölü davacı adına tescil kararı verilmiş olması doğru görülmemiştir. Yani mirasçıların veraset belgesindeki payları oranında adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmelidir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz talebinin kabulüyle usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.