7. Hukuk Dairesi 2015/7784 E. , 2016/9293 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki itirazlarının reddine,
2-Davacı, davalıya ait işyerinde tekstil işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, ve ulusal bayram genel tatili alacaklarının ödetilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iş sözleşmesinin davalı işverence haklı nedenle feshedildiğinin ispatlanamadığı davacı tarafından işçilik alacağının bulunması nedeniyle haklı olarak sona erdirildiği gerekçesiyle, kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücreti ve ulusal bayram genel tatili alacak taleplerinin kabulüne, ihbar tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında fazla çalışma alacağının hesaplanması hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla mesai yaptığının ispat yükü işçiye, çalışma olgusunun ispatlanması halinde ücretlerinin ödendiğini ispat yükü ise işverene düşmektedir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalarda bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda davacının haftalık 4 saat fazla çalışma yaptığı kabulü ile hesaplama yapınla bilirkişi raporuna göre davacının fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmıştır.
Aynı gün temyiz incelemesi yapılan Dairemiz 2015/7000 Esas ( İş Mahkemesi 2013/303 Esas - 2014/533 Karar ) sayılı ve 2015/7770 Esas ( İş Mahkemesi 2013/323 Esas - 2014/354 Karar) sayılı dosyalarında uyuşmazlık konusunun aynı olduğu, 2015/7000 E. sayılı dosyada işçinin haftanın 6 günü 9 saat ve ayda 2 hafta tatilinde 12 saat çalıştığı, 2015/7770 E. sayılı dosyada haftalık 15,5 saat fazla çalışma yapıldığının kabulü ile fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmıştır. Her dosya kendine özgü olup çalışma saatlerinin dosya içeriğindeki delillere göre belirlenmesi gerekmekte ise de davacı ile aynı işyerinde aynı işi yapan ve aynı çalışma şartlarına tabi diğer işçilerin haftalık 45 saati aşan çalışmalarının da farklı olamayacağı düşünüldüğünde, çalışma şartlarının tespiti açısından tereddüt oluşmuştur. Mahkemece bu tereddütleri giderecek şekilde bilirkişi raporu alındıktan sonra tarafların kazanılmış hakları da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
3-Taraflar arasında ulusal bayram ve genel tatil alacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı ulusal bayram ve genel tatil günlerinin tamamında çalıştığını beyan ederek alacak talebinde bulunmuş, mahkemece davacının her yıl 14,5 gün ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı kabul edilerek alacak hüküm altına alınmıştır.
Dairemiz 2015/7000 E. ve 2015/7770 E. sayılı dosyalarında ise işçilerin dini bayramların 1. günü dışında ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı, çalışılan günlerin karşılığının 1 yevmiye olarak ödendiği ve 1 yevmiye alacağının bulunduğu kabul edilmiştir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında Mahkemece çelişkiyi giderecek bilirkişi raporu alınarak davacının talebi aşılmayacak biçimde alacak hakkında karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması hatalıdır.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 26/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.