8. Hukuk Dairesi 2010/7009 E. , 2011/992 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve Tortum Tapu Sicil Müdürlüğü aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Tortum Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 19.06.2009 gün ve 110/224 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı, miras yoluyla intikal ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak dava dilekçesinde sınırları gösterilen, 172 ada 4 parselle birlikte kullanılan taşınmaz bölümünün anılan parsele ilave edilmek suretiyle kayıt malikleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine temsilcisi, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, zilyetlikle kazanılamayacağını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne, teknik bilirkişi raporunda gösterilen 3825,69 m2’lik yerin 172 ada 4 parsele ilave edilmek suretiyle kayıt malikleri adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; imar - ihya, miras yoluyla intikal ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayalı TMK. nun 713/1, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17.maddeleri uyarınca tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli değildir. Davacı, 172 ada 4 parsel malikleri adına tescil isteğinde bulunmuş ve mahkemece de istek yönünde karar verilmiş ise de, davacı dışındaki kişiler tarafından usulüne uygun olarak açılmış bir dava ve istek bulunmamaktadır. Taşınmaz bölümünün miras yoluyla kaldığı ve taksim edilmediği yerel bilirkişiler tarafından ifade edilmiş olduğuna, 172 ada 4 parsel malikleri adına tescil istenildiğine, davacıdan başka mirasçılar bulunduğu anlaşıldığına ve ölüm tarihi itibariyle tereke elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi bulunduğuna göre, davada yer almayan diğer mirasçıların yöntemine uygun bir biçimde muvafakatleri (olurları) alınmak suretiyle davaya katılmalarının sağlanması veya TMK.nun 640. maddesi uyarınca miras ortaklığına bir temsilci atanarak onun huzuru ile yargılamaya devam edilmesi, dava koşulu yerine getirildikten sonra uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekmektedir.
Bundan ayrı; tescile konu taşınmazın bir bölümü Yağlıca köyü kadastro çalışma alanında, bir bölümünün ise komşu Yellitepe Köyü çalışma alanında kaldığı belirlenmiştir. Mahkemece, Yağlıca Köyü ile Yellitepe Köyü’nde yapılan kadastro çalışmalarının kesinleştiği tarih , tescil konusu yerin hangi nedenlerle tespit dışı bırakıldığı hususlarının teknik bilirkişi krokisi de eklenmek suretiyle ilgili Kadastro Müdürlüğünden sorulması, TMK.nun 713/3. maddesi uyarınca husumetin Yağlıca ve Yellitepe Köyü tüzel kişiliklerine yöneltilmesi, böylece taraf teşkilinin sağlanması, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin tanıkla kanıtlanması gerektiğinden tanıklarını bildirmeleri için taraflara süre ve imkan tanınması, uyuşmazlık konusu taşınmazın çevresinde bulunan parsellere ait tapu kayıtları, kadastro tutanakları ile varsa dayanak belgelerinin tüm tedavülleriyle birlikte istenilmesi, anılan kayıt ve belgeler eksiksiz olarak getirildikten sonra HUMK.nun 258 ve 259. maddeleri uyarınca taşınmaz başında yeniden keşif yapılması, imar-ihyanın başlangıcı, ekonomik amacına uygun zilyetliğin süreci ve sürdürülüş biçimi, tespit dışı bırakıldığı tarihten sonra Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre makul sayılan süre içerisinde dava açılıp açılmadığı, makul süre içerisinde dava açılmış ise, tespit tarihinden önceki zilyetlik süresinin gözönünde tutulması, aksi halde tespit dışı bırakılma tarihinden dava tarihine kadar TMK.nun 713/1.maddesi uyarınca kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi, kazanma koşullarının varlığı halinde TMK.nun 713/4. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak tescil ilanlarının yapılması, çifte tapunun oluşumunun önlenmesi için teknik bilirkişinin rapor ve krokisi eklenmek suretiyle dava konusu yerin tapuda kayıtlı yerlerden olup olmadığının Tapu Sicil Müdürlüğünden sorulup belirlemesi gerekir.
Diğer yönden; miras bırakan, davacı ile diğer mirasçılar hakkında belgesizden edinilen taşınmaz bulunup bulunmadığı da araştırılmamıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmüne göre; zilyetliğin bu kanunda yazılı belgelerden birisi ile ispatı yoluna gidilmeyen hallerde, zilyedin aynı çalışma alanı içinde kazanabileceği miktar sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönümü geçmeyecektir. Anılan hüküm göz önünde tutularak 26.07.1972 tarihinden sonra davacı, miras bırakanı ve diğer mirasçılar adına kadastro yolu ile veya açılan dava sonunda tescil edilmiş taşınmaz veya taşınmazlar var ise bunların miktarlarının, çalışma alanlarının, tescil tarihlerinin Tapu Sicil Müdürlüğü ile Kadastro Müdürlüğünden zilyetliğe dayalı olarak açılmış dava olup olmadığının o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus araştırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Kabule göre de, davacı tarafça ilavesi istenilen 172 ada 4 parsel Yağlıca Köyü çalışma alanında olup tescil konusu edilen taşınmazın bir bölümü komşu Yellitepe Köyü kadastro çalışma alanında bulunmaktadır. Mahkemece Yellitepe Köyü sınırları içerisinde bulunan tescil konusu yerin Yağcılar Köyü sınırları içerisinde kalan 172 ada 4 parsele ilave edilmek suretiyle tescile karar verilmiş olması da yasal ve yerinde olmamıştır. Ancak, bağımsız bir parsel halinde verilmesi mümkündür.
Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile eksik incelemeye dayalı hükmün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA 24.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.