17. Hukuk Dairesi 2013/18226 E. , 2015/6503 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve süresi dışında davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu otobüsün asli kusurlu olarak 12/10/2008 tarihinde müvekkillerinin eşi ve babası olan yaya ..."a çarparak vefat etmesine sebebiyet verdiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş ... için 25.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsilini, davacı eş ... için 15.000,00 TL, davacı 6 çocuk için ayrı ayrı 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı ... ve ...’tan kaza tarihinden itibaren uygulanacak yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, kazanın meydana gelmesinde müteveffa yaya ..."ın %75 oranında, davalı sürücü ..."ın %25 oranında kusurlu olduğu gerekçesiyle davacı eş ... için 21.405,54 TL maddi tazminatın davalılardan, davacı eş ... için 10.000,00 TL, davacı 6 çocuk için ayrı ayrı 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ... A.Ş"den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Davacılar vekilince temyiz dilekçesi 09.09.2013 tarihinde sunulmuştur. Mahkeme hükmü davacılar vekiline 12.07.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, davacılar vekili HUMK’nun 432. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre (HUMK’nun 177. madde gereğince adli tatil nedeniyle adli tatilin bitiminden itibaren 7 gün) geçirildikten sonra temyiz dilekçesini sunmuştur. Katılma yolu ile temyiz olarak değerlendirildiğinde de, davalı ... vekilinin temyiz dilekçesi davacılar vekiline 27.08.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, HUMK"nun 433/2. maddesi uyarınca 10 günlük süre geçirildikten katılma yolu ile temyiz dilekçesi sunulmuştur. Her iki durumda da davacılar vekilinin temyiz dilekçesini yasada belirtilen sürelerde sunmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde, HUMK"nun 432/4. maddesine göre süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve ¾ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay da bu konuda karar verebileceğinden, davacılar vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2)Davalı ... vekilinin temyiz itirazları incelendiğinde;
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillere, özellikle, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 3.828,31 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."dan alınmasına,
peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 5.5.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.