22. Hukuk Dairesi 2014/34962 E. , 2015/127 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işveren işyerinde yapılan çalışmalarının karşılığının ödenmediğini ileri sürerek, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, federasyon bünyesinde kural olarak fazla mesai yapılmadığını, kamp olmadığı ve dolayısıyla kamp merkezinde faaliyet olmadığı günlerde fazla mesai yapılmasının olağan olmadığını, sporcu sağlığı ve antrenman gereksinimleri bakımından belirtilen geç saatlerde çalışma yapılmasına ihtiyaç duyulmasının da söz konusu olmadığını, ancak kamp dönemlerinde hafta sonu çalışması yapılmış ise de bunun karşılığının ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı işveren işyerinde kamp yapılan dönemlerin belirlenmesi hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda; mahkemece, davalı işveren işyerinde kamp dönemlerine fazla çalışma ile hafta tatili ve genel tatili çalışması yapıldığının kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davalı işverene kamp dönemlerinin tarihlerini bildirilmesi için müzekkere yazılmış olup, müzekkere cevabı beklenmeden dosyanın bilirkişiye gönderilmesi ve ... Başkanlığı raporunda belirtilen tarihlere göre hazırlanan bilirkişi raporuna itibar edilerek sonuca gidilmesi doğru olmamıştır. Söz konusu belgelerin dosya bilirkişide iken mahkemeye sunulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı tarafın bilirkişi raporuna itirazları da dikkate alınarak bilirkişiden ek rapor aldırılmalı ve ... Başkanlığı raporunda belirtilen tarihler ile davalı tarafından sunulan liste ve kamp dönemlerine ilişkin yazışmalar karşılaştırılarak, davalı işveren işyerinde kamp yapılan dönemler açık ve tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Kamp yapılan tarihler tespit edildikten sonra, kamp dönemlerindeki ve kamp dönemi dışındaki çalışma şekline göre gerekirse dava konusu alacaklar yeniden hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır. Eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3-Fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 63. maddesinde çalışma süresi haftada en çok kırkbeş saat olarak belirtilmiştir. Ancak tarafların anlaşması ile bu normal çalışma süresinin, haftanın çalışılan günlerine günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği ilkesi benimsenmiştir. Kanun"un 41. maddesine göre fazla çalışma, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalar olup, 63. madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak şartı ile bazı haftalarda toplam kırkbeş saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.
Somut olayda, davalı işveren işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalışmış olan davacının fazla çalışma alacağı, kamp olan dönemlerde haftada otuzbeş, kamp olmayan dönemlerde ise üç saatten hesaplanmıştır. Ancak gerek davacı beyanı, gerek tanık anlatımları ve gerekse ... Başkanlığı raporundaki tespitlerden davacının hangi dönem hangi esasa göre çalıştığının tespiti dosya kapsamı ile olanaklı değildir. Öncelikle davacının kamp olan dönemlerde ve olmayan dönemlerde hangi esasa göre çalıştığı, (yirmidört saat çalışma yirmidört saat dinlenme – oniki saat çalışma otuzaltı saat dinlenme – yirmidört saat çalışma yirmisekiz saat dinlenme) davacıdan ve gerekirse tanıklardan sorularak ve varsa tutulan işyeri kayıtları celp edilerek açıklığa kavuşturulmalıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nca da benimsenen Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, bir işçinin günde en fazla fiilen ondört saat çalışabileceğinin kabulü gerekir. Bu durumda yirmidört saat çalışıp yirmidört saat dinlenme usulüyle yapılan çalışmalarda bir hafta üç gün, diğer hafta ise dört gün çalışma yapılacağından, yukarıda bahsedilen 63. madde hükmü gereğince, haftalık normal çalışma süresi dolmamış olsa dahi günlük onbir saati aşan çalışmalar fazla çalışma sayılması nedeniyle, bu çalışma sisteminde işçi ilk bir hafta (3x3=) dokuz saat, takip eden hafta ise (4x3=) oniki saat fazla çalışma yapmış sayılmalıdır. Yine yirmidört saat çalışma ve kırksekiz saat dinlenme esasına göre yapılan çalışmalarda, sadece yirmidört saat çalışılan günler için günde üç saatten fazla çalışma hesaplanmalıdır. Oniki saat çalışma ve otuzaltı saat dinlenme esasına göre yapılan çalışmalarda ise haftalık çalışma süresi belirlenerek kırkbeş saati aşan kısmı fazla çalışma kabul edilmeli ve hesaplamalar haftalık olarak yapılmalıdır. Davacının çalışma şekli belirlenmeden sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı Kanun"un 46. maddesinde işçinin, tatil gününden önce aynı Kanun"un 63. maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması şartıyla yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu açıklanmıştır. İşçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46. maddenin 2. fıkrasında ifade edilmiştir.
Hafta tatili izni kesintisiz en az yirmidört saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez.
Somut olayda; davacının dönemler itibari ile çalışma şekli bozma ilamının üç nolu bendi gereğince tespit edildikten sonra; oniki saat çalışma otuzaltı saat dinlenme, yirmidört saat çalışma yirmidört saat dinlenme ve yirmidört saat çalışma kırksekiz saat dinlenme esasına göre çalıştığı tespit edilen dönemler yönünden davacının kesintisiz yirmidört saat dinlendirildiği anlaşılmakla, bu dönemlere rastlayan hafta tatili alacağı isteğinin reddi gerekir. Bu yön gözetilmeden sonca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
5-Davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma karşılığı ücretlere hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut olayda; davacının dönemler itibari ile çalışma şekli bozma ilamının üç nolu bendi gereğince tespit edildikten sonra; oniki saat çalışma otuzaltı saat dinlenme ve yirmidört saat çalışma yirmidört saat dinlenme esasına göre çalıştığı dönemlerde genel tatillerin yarısında; yirmidört saat çalışma kırksekiz saat dinlenme esasına göre çalıştığı tespit edilen dönemlerde ise genel 1/3"ünde çalıştığı kabul edilerek sonuca gidilmelidir. Bu yön gözetilmeden sonca gidilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.