20. Hukuk Dairesi 2014/4344 E. , 2014/8895 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, ... Köyü ... ada ..., ..., ..., ... ve ... parsel sayılı, sırasıyla 6119 m2, 4497 m2, 3365 m2, 4695 m2 ve 5286 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve zeytinlik niteliğiyle davalılar adına tesbit edilmiştir.
Davacı Hazine vekili, taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna göre 02.06.1948 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 3302 sayılı Kanuna göre 01.02.2001 tarihinde yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması ile 2008 yılında 4999 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 9. maddesine göre yapılan fennî hataların düzeltilmesi çalışmaları bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, dava konusu taşınmaz ve etrafının 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunda köy tarlaları olarak ve ... adına fiilî durumunun tespiti ile yetinilerek tutanak tutulduğu, o tarihte yürürlükte bulunan 01.12.1940 tarihli orman tahdit ve tescil talepnamesinin 38. maddesi gereğince fiili durumu tespit edilerek orman sınırı dışında bırakılan taşınmazların bu şekilde niteliğinin belirlenmesindeki amacın, hak sahiplerinin geçerli bir tapu kaydı varsa o tapuya dayanarak orman kadastrosuna itiraz davası açmalarına imkan vermek olduğu, aslında taşınmazın orman kadastrosu içinde bırakıldığı, orman kadastrosunun iptali için hak düşürücü süre içinde herhangi bir dava da açılmadığı, taşınmaz üzerinde halen 80 -100 yaşlarında aşılı zeytin, harnup, meşe, menengiç ağaçlarının bulunduğu, orman bütünlüğü içinde ve orman sayılan yerlerden olduğu, davalıların tutunduğu 1288 Mayıs 4 numaralı sicilden gelen Aralık 1938 tarih ve 11 numaralı 4135 m2 yüzölçümlü, sınırları cebel ve Namkısrak Deresi olan tapu kaydının, tek belirgin sınır olan derenin 350 metre ileride olması nedeniyle taşınmaza uyduğundan sözedilemeyeceği gözönünde bulundurularak yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalı ..."dan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine
28.10.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.