Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/18198
Karar No: 2015/6500
Karar Tarihi: 05.05.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/18198 Esas 2015/6500 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/18198 E.  ,  2015/6500 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalının maliki ve sürücüsü olduğu araçla tam kusurlu olarak 12.05.2004 tarihinde yaya müvekkiline çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin tedavi ve iş göremezlik zararları bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000,00 TL maddi, 10.000.00 TL manevi tazminatın 12.05.2004 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 26.706,24 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin tam kusurlu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, kazada davacı yaya ve davalı sürücünün eşit kusurlu olduğu, davacının %39 oranında kazanma gücünden kaybettiği ve tedavi, iş göremezlik zararı bulunduğu, dava dışı trafik sigortacısı tarafından yapılan ödemenin güncellenerek hesaplanan tazminattan mahsup edildiği gerekçesiyle 2.500,00 TL manevi tazminat ile 5.000,00 TL maddi tazminatın 12.05.2004 tarihinden, 6.273,00 maddi tazminatın 17.02.2011 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1) Davalı vekilince, HUMK"nun 433. maddesi uyarınca katılma yolu ile karar temyiz edilmiş olup, davacı vekilinin temyiz dilekçesi davalı vekiline 25.06.2013 tarihinde tebliğ edilmiş, ancak davalı vekilince HUMK.nun 433/2.maddesinde yazılı 10 günlük süre geçirildikten sonra 09.07.2013 Salı günü karar temyiz edilmiştir. Bu durumda, HUMK"nun 432/4. maddesine göre süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay da bu konuda karar verebileceğinden, davalı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
    2) Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle tedavi ve iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
    Dosya kapsamından, davalının maliki olduğu aracın trafik sigortacısı dava dışı sigorta şirketinin 25.06.2004 tarihinde 6.153,00 TL, 10.09.2004 tarihinde 2.466,00 TL ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının iş göremezlik tazminatının 24.126,24 TL, tedavi giderinin ise 2.580 TL olduğu belirlenmiş, ek raporda toplam 26.706,74 TL tazminattan dava dışı sigorta şirketinin güncellenen ödeme miktarı 15.432,31 TL’nin mahsubuyla 11.273,00 TL tazminatın tahsiline karar verilmiştir. Ancak kaza tarihi itibarıyla ZMMS poliçelerinde sakatlanma teminatı ve tedavi giderleri teminatları ayrı ayrı olup, sigorta şirketinin yaptığı tedavi gideri ödemesinin tedavi gideri teminatından, maluliyet tazminatının da sakatlanma teminatından güncellenerek mahsubu gerekir. Bu halde dava dışı sigorta şirketinden poliçe ve hasar dosyası getirtilip, hangi teminata ilişkin ne kadar ödeme yaptığı ayrıntılı olarak sorularak, yukarıda belirtilen hususlar gözetilmek suretiyle tedavi ve maluliyet tazminatına ilişkin hesaplamaların yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayanılarak karar verilmesi doğru olmamıştır.
    2)Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla zarar gören, dava dilekçesiyle veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. O halde, davalı araç maliki- sürücü yönünden maddi tazminatın faiz başlangıcının asıl ve ıslah edilen kısım yönünden kaza tarihi olarak kabulü gerekir.
    Davacı vekili, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı tutarak dava açmıştır. Bu nedenle, alacağın saklı tutulan kısmının temerrüt tarihi de aynı tarihtir. Bu durum karşısında, ıslah dilekçesi de dikkate alınarak hükmedilen maddi tazminatın tamamına olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ıslah edilen bölüm yönünden ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin süre yönünden reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 05/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi