2. Ceza Dairesi 2020/6137 E. , 2020/7874 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
I-Sanık hakkında mühür bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II-Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan kurulan hükümde uygulama maddesinin TCK’nın 163/3. maddesi yerine aynı Kanun’un 163/2. maddesi olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Sanık hakkında incelemeye konu Adana 22. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/336 esas sayılı dosyasında suç tarihlerinin 10.09.2014, 21.10.2014 ve 05.11.2014 ve iddianame tarihinin 27.03.2015 olduğu, sanık hakkında aynı yer ile ilgili olarak Adana 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/1150 esas sayılı dosyasına konu tutanak tarihinin ise 25.04.2014 tarihi ve iddianame tarihinin de 08.12.2014 olması nedeniyle hukuki kesintinin gerçekleşmediği anlaşıldığından, zincirleme suç hükümlerinin uygulama yerinin tespiti ile varsa mükerrer cezalandırılmanın önüne geçilmesi için, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerekebileceği nazara alınarak, Dairemizin 10.12.2019 tarih, 2019/10888 esas sayılı kararında da belirtildiği üzere, öncelikle birleştirme olanağı varsa davalar birleştirilerek, birleştirme olanağı mümkün olmadığı takdirde dava dosyalarının bu davayı ilgilendiren delillerinin onaylı örneklerinin dosya içine konulması sağlanarak TCK"nın 43. maddesinin uygulanması koşulları tartışılıp değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2-6352 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihi sonrasında işlenen karşılıksız yararlanma suçlarında 5237 sayılı TCK"nın 163/3. ve 168/5. maddelerine göre soruşturma aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığınca katılan kurumun vergili ve cezasız gerçek zararı bilirkişiye hesaplattırılıp, sanığa miktar da belirtilip usulüne uygun süre verilmek suretiyle “bilirkişinin hesapladığı kurumun vergili ve cezasız gerçek zararını soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi durumunda hakkında kamu davası açılmayacağına” dair bildirimde bulunulması gerektiği ve bildirim sonrası verilen sürede kurumun gerçek zararı soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin edilmesi halinde bu bir dava şartı olduğundan TCK"nın 168/5. maddesine göre kamu davasının açılamayacağı ve eğer soruşturma aşamasında bu ihtar işlemi yapılmamış olmasına rağmen sanık tarafından kovuşturma aşamasında katılan kurumun zararının tamamen karşılanması halinde bu ödemenin soruşturma aşamasında yapılmış gibi kabul edilerek sanık hakkında CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden düşme kararı verilmesi gerekeceği nazara alınarak, somut olayda da bu açıklamalar ışığında sanığa soruşturma aşamasında ödeme ihtarı yapılmamış olması, kovuşturma aşamasında da kurumun vergili ve cezasız zarar miktarının tespit edilmediği de nazara alınarak, bilirkişiden rapor alınıp katılan kurumun vergili ve cezasız gerçek zararı tespit edilerek, belirtilen şekilde işlem yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, 07/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.