3. Hukuk Dairesi 2020/917 E. , 2020/2207 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 19. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen muarazanın giderilmesi davasının kısmen kabulüne ilişkin verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılması ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesi hakkında verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ... Eczanesi"nin sahibi ve sorumlu müdürü olduğunu, hakkında 2009 yılı protokolü çerçevesinde işlem yapıldığını, olaya konu fiiller incelendiğinde reçete ve rapordaki tahrifatın kastı ile yapıldığına ilişkin hiçbir emare bulunmadığını, protokol uyarınca davalı kurum tarafından reçete bedelleri ile cezai şartın talep edildiğini, ayrıca sözleşmenin 2 yıl süreyle feshedildiğini, yapılan işlemlerin uygun olmadığını belirterek işlemin iptali ile muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; davacının sahibi olduğu eczane tarafından kuruma fatura edilen 3 adet reçetede tahrifat yapıldığını, 105 adet reçetenin de hastaların bilgisi dışında düzenlendiğini ve 11 adet reçetedeki ilaçların hastalara teslim edilmediğinin tespit edildiğini, reçetelerde düzeltme, ekleme ve tahrifatlar bulunduğunu, fatura edilen reçetelerin incelenmesi sırasında tahrifatlı reçetelerin kuruma zarar verme amacıyla fatura edildiğinden davacı hakkında protokol hükümlerine göre işlem yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, protokol hükümleri incelenmiş, bilirkişi raporu alınmış, rapor uyarınca SGK tarafından tek taraflı olarak hazırlanan hükümlerin haksız şart niteliğinde olduğu ve bu nedenle davacıyı bağlayamayacağı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davalı SGK Başkanlığının (2009 yılı eczane protokolünün 6.3.19. maddesine göre 182,73 TL ile sözleşmenin 6.3.15. maddesine göre reçete bedelinin 5 katı olan ) 913,65 TL cezai şartın tahsili , (ayrıca 105 reçetenin kuruma fatura edilmesi nedeniyle 7.888,02 TL ile reçete
bedellerinin 10 katı olan) 78.880,20 TL cezai şartın tahsili ile (11 adet reçete hakkında 2009 yılı Eczane İlaç Temin Sözleşmesinin 6.3.10. maddesi gereğince 373,78 TL reçete bedeli ile reçete tutarının 5 katı olan) 1.868,90 TL cezai şartın tahsili ile sözleşmenin iki yıl süreyle feshine ilişkin işlemin yerinde olmadığının tespiti çekişmenin giderilmesine, 18 adet reçeteden kaynaklanan 580,83 TL kurum zararının 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu kanunun 80. Maddesine göre sağlık karnesini başkalarına kullandıranlara reçete tutarını iki katı olarak verilen 1.161,66 TL idari para cezasına itirazın sulh ceza mahkemesinin görev alanından olması nedeniyle görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince, davaya konu cezai işleme ilişkin kurumdaki kayıt ve belgeler ile müfettiş raporlarının dosya içerisine alınmadığı, davacı hakkında .... Ağır Ceza Mahkemesi"nde açılan davanın kesinleşmesinin beklenmeden bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, davanın çözülmesine yardımcı esaslı deliller değerlendirilmeden karar verildiği gerekçeleriyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, 2009 yılı protokolü uyarınca cezai şart ve fesih işleminin iptaline yönelik muarazanın giderilmesi talebine ilişkindir.
1-)HMK 353/l-a-6. bendinde, ilk derece mahkemesince, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbiri toplanmadan veya gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden karar verilmiş olması halinde, esasa ilişkin inceleme yapılmadan kararın kaldırılmasına kesin olarak karar verileceği düzenlenmiştir.
HMK 369.maddesinde; ""Yargıtay, tarafların ileri sürdüğü temyiz sebepleri ile bağlı olmayıp, kanunun açık hükmüne aykırı gördüğü diğer hususları da inceleyebilir."" hükmü bulunmaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353.maddesinde, bölge adliye mahkemesinin dosyayı ilk derece mahkemesine geri gönderme sebepleri tahdidi olarak sayılmıştır. Kanunda sayılan geri gönderme sebepleri arasında "delillerin eksik toplanması" durumuna yer verilmemiş açıkça "delillerin hiç birinin toplanmaması ve gösterilen delillerin hiç değerlendirilmemesi" hali düzenlenmiştir.
Somut olayda, ilk derece mahkemesince 2009 yılı protokolü dosya kapsamına alınmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bu durumda ilk derece mahkemesince, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbirinin toplanmamış veya gösterilen delillerin hiç değerlendirilmemiş olmasından söz edilemez. Buna göre HMK"da sayılan geri gönderme sebepleri gerçekleşmediğinden bölge adliye mahkemesince karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu durumda bölge adliye mahkemesince, HMK"nın 353/1-b-3 maddesi uyarınca eksik delillerin toplanması ile dava dosyasının incelenip işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2-)Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 371. maddesi uyarınca temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenler ile davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, HMK’nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11/03/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.