12. Ceza Dairesi 2019/11603 E. , 2021/4755 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanan TCK’nın 89/4, 22/3, 62, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Taksirle yaralama suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/4, 22/3, 62. maddeleri gereğince 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tâbi tutulmasına dair Almus Asliye Ceza Mahkemesinin 07/07/2011 tarihli ve 2010/80 esas 2011/88 karar sayılı kararının 28/07/2011 tarihinde kesinleşmesini müteakip sanığın denetim süresi içerisinde 01/01/2013 tarihinde TCK’nın 106/1-1. cümle ve 125/1. maddelerinde tanımlanan basit tehdit ve hakaret suçlarını işlediği ve Almus Sulh Ceza Mahkemesinin bu suçlardan sanığın 3.000 TL ve 6.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verdiği, kararın kesinleştiği, ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Almus Asliye Ceza Mahkemesinin 14.04.2016 tarihli, 2016/46 esas, 2016/61 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
İncelenen dosyada, 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının dayanağı olan bildirime konu Almus Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/13 Esas, 2013/56 Karar sayılı hükmü ile sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 106. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen hali ile tehdit suçunu işlediğinden bahisle mahkumiyet hükmü verildiği anlaşılmakla; hükümden sonra, 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yapılan değişiklik uyarınca, 5237 sayılı TCK"nın 106. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen hali ile tehdit suçu, uzlaştırma girişiminde bulunulacak suçlar kapsamına alındığından, yapılan Kanun değişikliği gereği, sanık hakkındaki Almus Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/13 Esas, 2013/56 Karar sayılı hükmüne ilişkin olarak uyarlama yargılaması yapılması için mahkemesine bildirimde bulunulup, yapılacak yargılama ile verilecek hükmün sonucuna göre hükmün açıklanıp açıklanmayacağı hususunda bir karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre taksirle yaralama suçunun zarar suçu, TCK"nın 179/3. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun ise tehlike suçu olması, her iki suçun birlikte işlendiği hallerde, sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, suçlar için kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu kriterinin esas alınması gerektiği buna göre; sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu hallerde, sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, kovuşturma şartı olan şikayetin olmaması ya da uzlaşmanın gerçekleşmesi nedeniyle taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı hallerde ise, sanığın TCK"nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasının kabul edilmesi karşısında; sanığın 149 promil alkollü vaziyette halde araç kullandığı sırada, direksiyon hakimiyetini kaybederek yaptığı tek taraflı kaza neticesinde aracında bulunan mağdurların basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı olayda, mağdurların sanıktan şikayetçi olmadığı, sanığın üzerine atılı bilinçli taksirle yaralama suçunun TCK"nın 89/5. maddesi uyarınca şikayete tabi olduğu ve mağdurların sanıktan şikayetçi olmadığı nazara alınıp, sanık hakkında CMK"nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilerek TCK"nın 179/3-2. maddeleri uyarınca trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 09.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.