20. Ceza Dairesi 2020/540 E. , 2020/3629 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İstanbul 26. Sulh Ceza Mahkemesinin 27/02/2014 tarihli, 2013/865 esas ve 2014/163 sayılı kararı ile İstanbul 26. Sulh Ceza Mahkemesinin 14/01/2016 tarihli, 2013/865 esas ve 2014/163 sayılı kamu davasının düşürülmesine ilişkin ek kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 24/12/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
İncelenen dosyadan;
1- Sanık hakkında, 08/09/2013 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 19/11/2013 tarihli, 2013/157851 soruşturma, 2013/58376 esas ve 2013/28680 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1-2 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
2- İstanbul 26. Sulh Ceza Mahkemesinin 27/02/2014 tarihli, 2013/865 esas ve 2014/163 sayılı kararı ile; sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının aynı Kanun’un 50/1-f maddesi gereğince 8 ay süre ile kamuya yararlı bir işte çalıştırılma yaptırımına çevrilmesine karar verildiği, kararın 09/04/2014 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
3- İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce kararın infaz edildiğinin bildirildiği,
4- Kanun yararına bozma istemine konu İstanbul (Kapatılan) 26. Sulh Ceza Mahkemesinin 14/01/2016 tarihli, 2013/865 esas ve 2014/163 sayılı ek kararı ile; davanın düşürülmesine karar verildiği, kararın 22/01/2016 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
5- Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce kanuna aykırılık ihbarında bulunulduğu,
anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak suçundan sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 50/1-f maddesi uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezasının takdiren 8 ay süre ile kamuya yararlı bir iş kolunda çalıştırılma yaptırımına çevrilmesine dair İstanbul 26. Sulh Ceza Mahkemesinin 27/02/2014 tarihli ve 2013/865 esas, 2014/163 sayılı kararının infazını müteakip, hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğunun anlaşılması sebebiyle açılan kamu davasının düşürülmesine ilişkin İstanbul 26. Sulh Ceza Mahkemesinin 14/01/2016 tarihli ve 2013/865 esas, 2014/163 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi.
1- İstanbul 26. Sulh Ceza Mahkemesinin 27/02/2014 tarihli ve 2013/865 esas, 2014/163 sayılı kararı bakımından yapılan değerlendirmede;
Sanık hakkında hükmolunan 1 yıl 3 ay hapis cezasının, 5237 sayılı Kanun"un 49/2. maddesi gereğince uzun süreli hapis cezası olduğu gözetilmeden, anılan Kanun"un 50. maddesi gereğince seçenek yaptırıma çevrilmesinde,
2- İstanbul 26. Sulh Ceza Mahkemesinin 14/01/2016 tarihli ve 2013/865 esas, 2014/163 sayılı ek kararı bakımından yapılan değerlendirmede;
a- Sanık hakkında verilen 14/01/2016 tarihli düşme kararından önce, 28/06/2014 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Kanun"un 191. maddesinde değişiklik yapıldığı cihetle, sanığın hukukî durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde,
b- 5237 sayılı Kanun’un 191/7. maddesi uyarınca, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması hâlinde mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi tanzim edilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.” denilerek 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca İstanbul 26. Sulh Ceza Mahkemesinin 27/02/2014 tarihli ve 2013/865 esas, 2014/163 sayılı kararı ile 14/01/2016 tarihli ve 2013/865 esas, 2014/163 sayılı ek kararının bozulması istenilmiştir.
C-)Konunun Değerlendirilmesi ve Karar :
1- İstanbul 26. Sulh Ceza Mahkemesinin 27/02/2014 tarihli ve 2013/865 esas, 2014/163 sayılı kararının incelenmesinde:
Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak suçundan sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 50/1-f maddesi uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezasının takdiren 8 ay süre ile kamuya yararlı bir iş kolunda çalıştırılma yaptırımına çevrilmesine ilişkin İstanbul 26. Sulh Ceza Mahkemesinin 27/02/2014 tarihli ve 2013/865 esas, 2014/163 sayılı kararının incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 49. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Hükmedilen bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, kısa süreli hapis cezasıdır” ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/1-f. maddesinde yer alan; “Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna,yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre, .... mahkum olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya, çevrilebilir” düzenlemeleri karşısında, sanık hakkında hükmolunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca hükmolunan “1 yıl 3 ay hapis” cezasının kısa süreli hapis cezası olmadığı, kısa süreli olmayan hapis cezasının TCK’nın 50.maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara çevrilmesinin mümkün olmadığı gözetilmeden, sanık hakkında hükmolunan 1 yıl 3 ay hapis cezasının, 5237 sayılı Kanun"un 50. maddesi gereğince seçenek yaptırıma çevrilmesi,
2- İstanbul 26. Sulh Ceza Mahkemesinin 14/01/2016 tarihli ve 2013/865 esas, 2014/163 sayılı ek kararının incelenmesinde:
a-) Sanık hakkında verilen 14/01/2016 tarihli düşme kararından önce, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Kanun"un 191. maddesinde yapılan değişiklikler karşısında sanığın hukuki durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
b-) Sanık hakkında TCK’nın 191/1. maddesi uyarınca verilen hapis cezasının TCK’nın 50/1-f maddesi gereğince 8 ay süre ile kamuya yararlı bir işte çalıştırılma yaptırımına çevrilmesi ve İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce kararın infaz edildiğinin bildirilmesi üzerine sanığın mahkum olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi düzenlenmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın denetimli serbestlik tedbirine uyduğu gerekçesiyle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden;
1-İstanbul 26. Sulh Ceza Mahkemesinin 27/02/2014 tarihli ve 2013/865 esas, 2014/163 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
2- İstanbul 26. Sulh Ceza Mahkemesinin 14/01/2016 tarihli ve 2013/865 esas, 2014/163 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 01.07.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.