Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/27984
Karar No: 2020/3900
Karar Tarihi: 02.03.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/27984 Esas 2020/3900 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/27984 E.  ,  2020/3900 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVALILAR : 1-DİCLE ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş. ADINA VEKİLİ
    AVUKAT ...
    2-AKDENİZ TEMİZLİK GIDA ELEK. MAK. TEK. SER. HİZ. SAN. VE TİC. A.Ş. ADINA VEKİLİ
    AVUKAT ...
    DAVA TÜRÜ : ALACAK


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; müvekkilinin iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar Cevaplarının Özeti:
    Davalı ...Ş. vekili; zamanaşımı def"i ile husumet itirazında bulunmuş, davalılar arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisinin kurulmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı Akdeniz Temizlik Gıda Elek. Mak. Tek. Ser. Hiz. San. ve Tic. A.Ş. vekili; zamanaşımı def"i ile husumet itirazında bulunmuş, davacı taleplerinin yerinde olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece; yapılan yargılama neticesinde yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre yerinde bulunmayan ve sebepleri bildirilmemiş olmasına göre davalı Akdeniz Temizlik Gıda Elek. Mak. Tek. Ser. Hiz. San.ve Tic. A.Ş. vekilinin tüm, davalı ...Ş. vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma ve hafta tatili ücret alacaklarının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Çalışma düzenin ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma, alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Fazla çalışma alacaklarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Aynı ilkeler hafta tatili ücret alacağı için de geçerlidir.
    Somut olayda; mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda, dinlenen davacı tanıklarınca, iş yerinde vardiyaların 8 saat olması gerekirken işçilerin bazı günler 1 ila 4 saatin üzerinde çalıştıkları beyan edildiğinden, davacının kasım, aralık ve ocak aylarında haftanın 3 gününde 8 saatlik mesai düzeninde yarım saat yemek ve ara dinlenme süresinin mahsubunda fiilen günde 7,5 saat, 3 gününde ise 10 saatlik mesai düzeninde 1 saat yemek ve ara dinlenme süresi mahsup edildiğinde fiilen günde 9 saat çalıştığı tespit edilmiş ve bu suretle davacının haftalık 4,5 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiş, öte yandan davacının iş yoğunluğunun olduğu kasım, aralık ve ocak aylarında hafta tatillerinde çalıştığı varsayımı ile yapılan hesaplama hükme esas alınmıştır. Ancak beyanlarına başvurulan davacı tanıklarının davalı aleyhine aynı mahiyette açtıkları davaların bulunduğu anlaşılmakla, bu ifadelerin tek başına hükme esas alınmaması gerekmektedir. Bu noktada, dosya kapsamında davacı tanık beyanlarını destekleyen başka deliller olup olmadığı önem arz etmekte olup somut olay açısından bu yönde bir delil bulunmadığı görülmektedir. Davacı ile aynı çalışma düzeninde çalışan işçi tarafından açılan ve Dairemizin incelemesinden geçen 2018/16300 Esas sayılı dosyada, taraf tanık anlatımlarına göre bu işçinin hafta tatili izinlerini kullandığı, mahkememizce de dinlenen davalı tanığı ..."un beyanına göre fiilen günde 7 saat çalışarak haftada 42 saat çalışmasının olduğu; ancak arızaların yoğun olduğu aylarda haftada 1,5 saat fazla çalışma yaptığı tespit edilmiştir. Dosya içeriği, davalı tanıklarının anlatımları ile emsal nitelikteki söz konusu dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı işçinin arızaların yoğun olduğu aylarda haftada 1,5 saat fazla çalışma yaptığının kabulü dosya içeriğine uygun düşmekte olup davacının hafta tatili çalışmasının olduğu yönündeki iddiasının da davalı tanıklarının beyanları karşısında ispatlanamadığı gibi, husumetli davacı tanıklarınca dahi doğrulanmadığı, ayrıca bu konuda mahkemece benimsenen bilirkişi raporundaki tespitin de varsayıma dayalı olduğu anlaşılmakla, hafta tatili ücret alacağı isteğinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 02.03.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi