Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/15554
Karar No: 2013/15108
Karar Tarihi: 04.11.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/15554 Esas 2013/15108 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/15554 E.  ,  2013/15108 K.

    "İçtihat Metni"


    Davacı ... ile davalılar ... ve ... aralarındaki eşya alacağı davasına dair .... Hukuk (Aile) Mahkemesinden verilen 14.02.2013 günlü ve 2012/7 E.-2013/113 K.sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 25.06.2013 günlü ve 2013/7823 E.-2013/11042 K.sayılı ilama karşı davacı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı ..."ın davacının eşi, davalı ..."nin davacının kayınpederi olduğunu, evlenirken çeyiz senedinde sayılan ziynet ve çeyiz eşyalarını beraberinde getirdiğini, davalılara teslim ettiğini, darp edilerek baba evine bırakıldığını, hiçbir eşyasının iade edilmediğini belirterek, eşyaların aynen iadesine mümkün değil ise fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere bedelleri olan 38.000,00 TL yasal faizi ile müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekili cevap dilekçesinde; .... eşyalar ile ilgisinin olmadığını, davalı ..."ın çeyiz eşyalarını vermeye hazır olduğunu, ziynetlerin davacıda bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; davalı ... yönünden, aynı evde oturmadığı, senedi kefil sıfatı ile imzalamadığı, eşyalardan sorumlu tutulamayacağı gerekçesi ile davanın reddine, davalı ... yönünden çeyiz eşyalarının aynen, mümkün değilse bedeli olan 1.450,00 TL davacıya verilmesine, ispatlanamayan ziynet eşyası davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizce karar onanmış, bu kez davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    TMK 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan herbiri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneyimlerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyedlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz.
    ...

    Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır.
    Somut olayda; davacının ziynet ve çeyiz eşyası alacağının dayanağı olan çeyiz senedinin incelenmesinde her iki davalının eşyaları teslim aldıklarını belirterek, belgeyi imzalamış oldukları anlaşılmaktadır. Davalı ..."nin belgeyi müşterek borçlu sıfatı ile imzalamış olduğundan davaya konu çeyiz eşyaları yönünden davacıya karşı diğer davalı ... ile birlikte sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece birlikte oturmadıkları, kefil sıfatının bulunmadığı gerekçeleri ile çeyiz eşyaları yönünden davalı ..."ye açılan davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Bu bakımdan mahkemece; davalı ... yönünden çeyiz eşyalarına yönelik olan davanın kabulüne karar verilebilmesi için karar düzeltme talebinin kabulü ile bu yöndeki onama ilamının kaldırılması ve mahkeme kararının yalnızca bu nedenle bozulması gerekmektedir.
    Ziynet eşyaları yönünden ise; davacının talebinin dayanağı olan çeyiz senedinde, altınların davalılara teslim edildiği yazılı ve bu durumda ispat yükü davalılarda ise de dinlenilen davalı tanığı ..... beyanında; davacının babaevine dönmesinden sonra barıştırmak için gittiklerinde davacının bilezikler ve kolye taktığını gördüğünü söylemiştir. Bu durumda, davalıların ziynetleri davacıya teslim ettiklerine dair iddialarını kanıtlamış olduklarının kabulü gerekir. Bu halde davacının evden ayrılırken ziynet eşyalarını götürmediğine dair ispat yükü tekrar davacıya geçmiştir. Davacı ise alacağının belgeye dayandığını, tanık dinletmeyeceğini bildirmiş ve bu durumda iddiasını ispat edememiştir. Anılan nedenle, her iki davalı hakkında ziynet eşyaları yönünden verilen red kararı somut olaya ve yasaya uygun görülmüş, karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

    ....


    Bu itibarla Dairemizin 25/06/2013 tarihli ve 2013/7823 E.-11042 K.sayılı onama ilamının kaldırılarak,mahkeme kararının yukarıda anıldığı şekilde davalı ..."ye açılan çeyiz eşyaları davası yönünden oybirliği ile BOZULMASINA, her iki davalıya açılan ziynet eşyaları davası yönünden oyçokluğu ile KARAR DÜZELTME TALEBİNİN REDDİNE, 04.11.2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
    ....
    Sayın çoğunluğun karar düzeltme talebi üzerine önceki onama kararının kaldırılarak davalı ... yönünden çeyiz eşyalarına yönelik kararın bozulmasına ilişkin kararına karşı;
    Karşı oyumuzun gerekçeleri aşağıda sunulmuştur.
    Davacı ... ile davalı ...’ın (koca) aralarındaki geçimsizlik nedeniyle bir süredir ayrı yaşadıkları, tarafların evlendikten sonra kendilerine ait bağımsız bir konutta oturdukları, davalı ... (kayınpeder) ile tarafların hiçbir zaman aynı evde oturmadıkları ve hiç bir zaman kullanmadıkları davalı ...’nin 06/08/2001 tarihli çeyiz senedini kefil sıfatıyla imzalamadığı, eşyalarında kendisinde olmadığı anlaşılmakla onama kararını yerinde bulduğumuzdan,
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin davalı ... yönünden karar düzeltme talebinin reddi görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılamıyoruz. 04.11.2013

    ....

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi