13. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/5633 Karar No: 2013/12346 Karar Tarihi: 14.5.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/5633 Esas 2013/12346 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2013/5633 E. , 2013/12346 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile düzenlenen 14/03/2011 tarihli sözleşme gereğince davalının kendisine her ay 750,00.TL ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davalının ödemeleri gerçekleştirmemesi üzerine hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve %40 inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 14/03/2011 tarihli belgeye dayanarak davalıdan her ay 750 TL alacaklı olduğunu ve borcun ödenmediğini iddia ederek talepte bulunmuş, davalı ise savunmasında dayanılan belgenin niteliği itibariyle ölünceye kadar bakma akdi olduğunu ve resmi şekilde yapılmadığını ayrıca bu belgeyi tazyik altında imzalamak zorunda kaldığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Taraflar arasında düzenlendiği ihtilafsız olan, icra takibinde ve davada dayanılan 14.03.2011 belgede, “...’ın bila bedelli boş senedini elinde bulunduran ..., ...’a 30/03/2011 tarihine kadar iade edecek olup, bu senetle herhangi bir borç – alacak yoktur.... ve ..., ölünceye kadar babaları ...’ın banka hesabına her ay 750,00’er TL para yatıracaktır.” yazıldığı anlaşılmaktadır. Bu belgenin içeriğinden taraflar arasında ölünceye kadar bakma akdi düzenlenmediği sonucuna ulaşılmaktadır. Bahsi geçen belgeyi ölünceye kadar bakma akdi olarak nitelendirmek, ölünceye kadar bakma akti sözleşmesinin özellikleri dikkate alındığında hukuken mümkün değildir. Davalı da söz konusu belgeyi tazyik altında, zorla imzaladığını yasal ve somut delillerle ispatlayamamıştır. Hal böyle olunca sözleşme serbestisi ilkesi gereğince taraflarca serbestçe kararlaştırılan sözleşme şartlarına göre davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24.30 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14.5.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.