8. Hukuk Dairesi 2011/837 E. , 2011/968 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Başkale Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 15.04.2010 gün ve 127/45 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle toprak tevzi çalışmalarında paftada 177 numarasıyla gösterilen taşınmaz bölümüne ilişkin davalı Hazine üzerindeki tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, niza konusu taşınmazın Hazine adına tapuya kayıtlı olup, zilyetlikle kazanılamayacağını, dava tarihinden evvel trafo merkezi inşaatı yapılmak üzere TEİAŞ Genel Müdürlüğü lehine irtifak hakkı tesis edildiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tevzi çalışmalarında paftada 177 numarasıyla gösterilen Hazine adına kayıtlı taşınmazın teknik bilirkişinin 18.2.2010 tarihli rapor ve krokisinde A harfiyle gösterilen 40.000 m2"lik bölümüne ilişkin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, fazla talebin reddine karar verilmesi üzerine; hükmün kabule ilişkin bölümü, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toprak tevzi çalışmalarında düzenlenen paftada 177 parsel numarası ile gösterilen uyuşmazlık konusu taşınmaz, 3 h 8415,552 m2 yüzölçümle ve sulu tarla vasfıyla 28.12.1965 tarihinde, 56 sıra tapu kaydı ile Hazine adına tapuya tescil edilmiştir. Dava konusu taşınmazın tapu kaydına 3.4.2009 tarihinde verilen şerhde 43 yıllığına TEİAŞ lehine üst hakkı tesis edildiği belirtilmektedir. Nizalı taşınmazın bulunduğu yerde kadastro çalışmaları yapılmamıştır.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayalı TMK.nun 713/1.maddesi gereğince açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmazın tevzi çalışmalarından geriye yirmi yılı aşkın süreyle bayii ve bilahare satın alma suretiyle davacının tarla vasfıyla zilyetliğinde bulunmakta iken dava tarihinden kısa süre önce trafo merkezi inşaatına başlandığının yerel bilirkişi ve tanıklar, sulu tarım arazisi niteliğinde bulunduğunun ziraatçı bilirkişi tarafından bildirilmesi üzerine yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz toprak tevzi çalışmaları üzerine 28.12.1965 tarihinde tarla vasfıyla tapuya tescil edilmiştir. Böyle bir yerin Hazine adına tapuya tescil edildiği tarihe kadar kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi suretiyle kazanılması mümkündür.
Bir arazinin kullanım süresi ve niteliğinin en iyi belirlenme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu hava fotoğraflarının dava konusu taşınmazın tapuya tescil edildiği tarihten en az 20 yıl öncesine ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için toprak tevzi çalışmalarının yapıldığı 1965 yılından geriye doğru en az 20 – 25 yıl öncesine ait (1940-1945 yılları arası) 1/20000 veya 1/25000 ölçekli stereoskopik hava fotoğraflarının dosyada yer almış olması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerekir. Ayrıca, stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelenirse arazinin üç boyutlu görüleceği, taşınmazın sınırlarının belirlenebileceği ve bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespitinin yapılabileceği bilinmelidir. Mahkemece uyuşmazlığın net bir biçimde çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli bulunan hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş; ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeodezi veya fotoğrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle toprak tevzi çalışmalarından 20 – 25 yıl öncesine ait ve iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının getirtilip stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak taşınmazın niteliğinin ve kullanım süresinin ne zaman başlandığının belirlenmesine çalışılması gerekir. Şahit ve bilirkişi sözleri ilmi esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmaz üzerinde tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihi belirlendikten sonra iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirilme yapılarak karar verilmelidir. Eksik incelemeyle karar verilemez.
Kabul şekline göre de; uyuşmazlık konusu toprak tevzi çalışmalarında düzenlenen paftada 177 numarasıyla gösterilen dava konusu taşınmaz bölümüne ilişkin 28.12.1965 tarih ve 56 sıra numaralı tapu kaydının iptal ve tesciline karar verilmesi gerekirken, nizalı taşınmazın bulunduğu yerde kadastro çalışmaları yapılmadığı halde 177 parsele ilişkin olarak hüküm kurulması doğru değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.02.2011 tarihinden oybirliğiyle karar verildi.