Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/31760 Esas 2016/8683 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/31760
Karar No: 2016/8683
Karar Tarihi: 23.03.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/31760 Esas 2016/8683 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2015/31760 E.  ,  2016/8683 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

    Borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlunun, ödeme emri tebligatının usulüne uygun olmadığından bahisle öğrenme tarihinin 27.07.2015 olarak düzeltilmesi talebi ile birlikte takibe dayanak senette tahrifat yapıldığı iddiasıyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ödeme emri tebligatının usulüne uygun olduğu, buna göre diğer itirazların da süresinde olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği görülmektedir.
    Ödeme emrinin, borçluya, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/1.maddesine göre tebliğ edildiği görülmüştür.
    7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat yapılabilmesi için, muhatabın, tebligat çıkarılan adreste ikamet etmekle birlikte, geçici olarak adreste bulunmadığının ve nedeninin, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tespiti ile bu hususların tebliğ evrakına yazılması ve tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını  tebliğ  mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir (Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik m.30/1).
    Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, bunu tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde yapılan işlemin usulüne uygun olup olmadığı, hakim tarafından denetlenebilir.
    Somut olayda, borçluya yapılan ödeme emri tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının incelenmesinde, tebliğin; "Muhatabın dışarıya gittiğini, birlikte çalıştığını beyan eden daimi işçisi ... imzasına tebliğ edildi” şerhi ile 24.02.2015 tarihinde yapıldığı belirlenmiştir.
    Buna göre, tebliğ memurunca, muhatabın adreste bulunmama sebebi, adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığı, tevziat saatlerinden sonra adresine dönüp dönmeyeceği, dönecekse ne zaman döneceği ve dolayısıyla 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat yapılması koşullarının bulunup bulunmadığı tespit edilmeden, anılan maddeye göre yapılan tebligat, bu madde ve Yönetmeliğin 30. maddesi hükümlerine aykırı olmakla, usulsüzdür.
    O halde mahkemece, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihine göre düzeltilmesine ve bu durumda süresinde olan diğer itirazların esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.