7. Hukuk Dairesi 2016/14048 E. , 2016/9281 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davanın .... Kurumunca Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 18/03/2014 tarih ve 2013/3 Esas, 2014/198 Karar sayılı kararı neticesinde ödenen 14.571,04 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan rucuen tahsili talepli olduğunu, kararda davacı işçinin .... Devlet Hastanesi personeli olmayıp, hastane tarafından muhtelif yıllarda yapılmış olan ihaleleri üstlenmiş olan yüklenici şirketlere bağlı olarak şirket bünyesinde işçi olarak çalıştığını, davalı şirketin çeşitli tarihlerde ... Bakanlığı .... Devlet Hastanesinin temizlik işleri ihalesini üstlenmiş olan şirket olduğunu, dolayısıyla 4857 sayılı İş Kanunu"na yasal mevzuata ve .... Devlet Hastanesi ile davalı şirket arasında akdedilen ihale sözleşme ve şartnamelerine göre işçi alacaklarından ve dolayısıyla kıdem tazminatından sorumlu olduğunu, zira alt işverenin işçilere karşı sorumluluğu iş sözleşmesinden kaynaklanan ilişkiye dayanmaktayken asıl işverenin sorumluluğunun kanun hükmünden kaynaklandığını, 4857 sayılı iş Kanununun 2.maddesinin asıl işverenin sorumluluğunu işçilere karşı düzenlemiş olup alt işverenle asıl işveren arasındaki ilişkinin düzenlenmediğini ve ihaleye ilişkin sözleşme ve şartnamelerde işçilik alacaklarından alt işveren olan davalının sorumluluğunu düzenleyen düzenlemelerin yer aldığını, dava dışı 3.kişi ...."nin tüm çalışmalarının davalı şirket bünyesinde gerçeleşmiş olup başka şirket bünyesinde çalışmadığını, dilekçede açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, müvekkil ............"nun .... vekiline ödemek zorunda kaldığı 14.571,04 TL işçilik alacağının ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalı alt işveren şirketten istirdadını talep etmiştir.
Davalı davaya karşı beyanda bulunmamış ve davayı takip etmemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1 inci maddesi uyarınca, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında, iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir.
4857 sayılı İş Kanununun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir.
İş Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde iş davalarına bakmak üzere bir asliye hukuk mahkemesi görevlendirilir. İş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesine açılan dava "iş mahkemesi sıfatıyla" açılmamış ise, mahkeme görevsizlik kararı veremez. Bu durumda asliye hukuk mahkemesi tarafından, verilecek bir ara kararı ile davaya "iş mahkemesi sıfatıyla " bakmaya devam olunur.
Davanın, İş Kanunu kapsamı dışında kalması halinde, Mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir. Davanın esastan reddi usule aykırıdır.
Somut olayda dava; dava dışı işçiye yapılan ödemeler nedeniyle sözleşme ilişkisine dayanan rücuen alacak davası olup, uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Mahkemece ara kararı ile davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verilmesi gerekirken İş Mahkemesi sıfatıyla bakılmış olması hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 26.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.