Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2016/3595
Karar No: 2021/595
Karar Tarihi: 22.02.2021

Danıştay 13. Daire 2016/3595 Esas 2021/595 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/3595
Karar No:2021/595

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : .... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: ... TV Radyo Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.' ye ait "... TV" logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 10/10/2014 tarihinde yayınlanan "... " adlı programda davacı hakkında geçen ifade ve konuşmaların, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 8. maddesinde belirlenen (1 .fıkrasında yer alan (b),(c),(ç),(e),(ı),(i), ve (k) bentleri) yayın hizmeti ilkelerini ihlâl ettiğinden bahisle yayın kuruluşu hakkında idari yaptırım uygulanması istemiyle yapılan başvurunun, idari yaptırım uygulanmasına yer olmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (Kurul) … tarih ve … sayılı toplantısında alınan .. no.lu kararın iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; ilgili mevzuat hükümleri ile söz konusu yayına ait deşifre, video kayıtları ve dava dosyasındaki bilgi, belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, her ne kadar davacı aktif siyasetçi değil ise de, ülke siyasi gündeminde ön sıralarda yer almış ve kamuya mal olmuş birisi olduğu, mezkur yayında davacıya yönelik eleştirilerde ifade özgürlüğü hakkını kullanan kişilerin daha geniş korumadan yararlanması gerektiği, kaldı ki dava konusu yayında yer alan ifadelerin bir kısmının davacıya yönelik olmayıp davacının fikir ve düşüncelerinden etkilenen belirsiz kişilere yönelik olduğu hususları göz önünde bulundurulduğunda, söz konusu yayının "özel hayatın gizliliğini ihlâl" kapsamında değerlendirilerek yayın kuruluşunu bundan dolayı sorumlu tutmanın AİHM'nin içtihatları uyarınca mümkün görülemeyeceği; bu durumda, yayının, demokratik bir ülkede basının haber verme ve ifade özgürlüğü ile halkın haber alma özgürlüğü kapsamı içerisinde kaldığı anlaşıldığından, anılan yayın nedeniyle yaptırım uygulanması talebiyle yapılan başvuru üzerine Anayasa'nın 2. maddesinde ifadesini bulan demokratik hukuk devleti ilkesi ile 26. ve 28. maddelerinde belirtilen ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğüne aykırılık teşkil edeceği hususu göz önünde bulundurularak davalı idarece tesis edilen idari yaptırım uygulanmasına yer olmadığına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi uyarınca korunan hak ve hürriyetlerinin ihlâl edildiği, 17-25 Aralık 2013 tarihinden sonra başta HSYK'nın yapısı olmak üzere yargı erkinde birçok atama ve değişiklikler yapıldığından bağımsız mahkeme ilkesinin ihlâli nedeniyle kararın bozulması gerektiği, yine Sözleşmede koruma altına alınan şeref ve haysiyete saygı hakkı dikkate alınmadan karar verildiği, ceza hukuku anlamında suçlama oluşturan eylemler ile masumiyet karinesinden yararlanma hakkının açıkça ihlâl edildiği, davaya konu yayındaki ifadelerin hukuka aykırı olduğu, hakkında suç isnadı içeren ithamlarda bulunulduğu, bahsi geçen iddialara ilişkin delil gösterilmeden soyut isnatlarla kişilik haklarının ihlâl edildiği, söz konusu yayında geçen paralel yapı/örgüt veya çetenin yöneticisi olarak örgüt lideri isnadının başlı başına masumiyet hakkının ihlâli olduğu, mevcut durumda suç örgütü ya da terör örgütü olduğuna yönelik yargı kararı olmadığı, bahsi geçen yayındaki ifadelerin nefret söylemi niteliğinde olduğu, bu sebeple nefret söylemi taşıyan hiçbir yayının AİHS'nin 10. maddesi kapsamında basın ve ifade özgürlüğünden yararlanamayacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu yayında kamuoyunu ilgilendiren konularla ilgili yorum ve açıklamaların yer aldığı, dile getirilen beyanların eleştiri sınırı içerisinde kaldığı, davacının 17-25 Aralık ve son olarak 15 Temmuz darbesi ile demokrasi, cumhuriyet ve milli iradeyi ortadan kaldırmaya çalışan terör örgütünün elebaşı olduğunun anlaşıldığı, sadece düşünce insanı ve din alimi olarak düşünülmesi imkânının olmadığı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü kavramlarının demokrasinin bir sonucu olarak geniş anlamda yorumlanması gerektiği, medyada bireylere yönelik küçültücü olmamak ve hakaret içermemek kaydıyla belirli ölçüde abartılı, kışkırtmaya başvuran, muhalif olan, çarpıcı gelen veya rahatsız eden haberlere ve iddialara yer verilebileceği, bu nitelikteki haber ve iddiaların basın özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki .... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 22/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi