
Esas No: 2019/1322
Karar No: 2021/1019
Karar Tarihi: 16.09.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1322 Esas 2021/1019 Karar Sayılı İlamı
T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ....
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
...
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2019
NUMARASI .....
DAVA TARİHİ : 20/09/2018
KARAR TARİHİ : 16/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/09/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu şirketin müvekkili ile akdettiği genel kredi sözleşmelerine istinaden kredi kullandığını, kredi borçlarının teminatı olarak davalı adına kayıtlı ... plaka numaralı araç üzerine müvekkili lehine rehin tesis edildiğini, kredilerin kat edilerek, ödemeleri için tüm borçlulara noterden ihtarname keşide edilmesine karşın ödenmemesi üzerine Ankara 10. İcra Müdürlüğü'nün.... esas sayılı dosyasından.... ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu, haksız yere yapılan itirazın iptali ile borçlunun itiraz ettiği miktarın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini,.... plaka no'lu araç üzerindeki rehnin, sözkonusu araç için kullanılan taşıt kredisinin temini için tesis edilmiş olmasına ve taşıt kredisinin kapatılmış olmasına karşın, davacı bankanın rehni kaldırmayarak, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmasının mümkün olmadığını, ayrıca müvekkili şirketin Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin.... esas sayılı dosyasından talep ettiği konkordato talebi için geçici mühlet kararı verildiğini, İİK'nın 296. madde hükmü uyarınca kredi sözleşmesinin kât edilmesinin mümkün olmadığını, dolayısıyla müvekkili şirketin temerrüt hali bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; alınan bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere davacı bankanın takip tarihi itibariyle 689.115,25 TL tutarında asıl alacak borcunun bulunduğu, söz konusu asıl alacağın takip tarihinden tahsil edileceği tarihe kadar 188.451,99 TL kısmının %60 oranı üzerinden hesaplanacak temerrüt faizi ve BSMV’si, 500.663,26 TL’sinin %30,24 oranı üzerinden hesaplanacak temerrüt faizi ve BSMV’si ile birlikte ödenmesi gerektiği, gayrinakdi kredilerden dolayı davacı bankanın 21.590.431,00 TL mer’i riski bulunduğu, taraflar arasında düzenlenen Genel Kredi Sözleşmesinin 4.2.19. maddesi ve davacı banka ile davalı şirket arasında akdedilen ticari krediler için taşıt rehini sözleşmesi gereğince davacının davalıdan icra takibine konu 52.000,00 TL'yi isteyebileceği, her ne kadar davalı şirket hakkında konkordato talebi dolayısıyla geçici mühlet kararı verilmiş ise de İİK'nun 295. maddesi gereğince davacının davalı hakkında taşınır rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği ve davalının icra takibine itirazında haksız olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne, davalının Ankara 10. İcra Müdürlüğünün....... esas sayılı dosyasında yürütülen takibe yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın likit (hesap edilebilir) nitelikte olması nedeniyle İİK.'nun 67/2-5 maddesi gereğince davacı yararına hükmedilen miktar üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Müvekkili şirketin 07/08/2018 tarihinde Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin.... esas sayılı dosyasında konkordato talebinde bulunduğunu, mahkemece 09/08/2018 tarihinde geçici mühlet kararı verildiğini, 16/08/2018 tarihinde söz konusu kararın resmi ilan portalında ilan edildiğini, alacaklı tarafından bu karar bilinmesine rağmen takip başlatıldığını, İİK'nın 288.maddesi gereğince geçici mühlet kararının kesin mühletin sonuçlarını doğurduğunu, bu nedenle İİK'nın 294.maddesi gereğince müvekkili hakkında hiçbir takip yapılamayacağını, davacı bankaca İİK'nın 295.madde hükmenden faydalanmak için temerrüt kurulmadığı halde müvekkilinin tüm kredilerinin kât edildiğini, yapılan kat işleminin genel hükümlere aykırı olduğunu, konkordato sürecinde davacı bankanın kredi sözleşmesini İİK'nın 296.maddesi uyarınca kât etme hakkı bulunmadığını, yapılan kât işleminin banka kredi sözleşmesinde düzenlenen genel şartlarda açıkça hukuka aykırı olduğunu, ayrıca imzalanan rehin sözleşmesinin de hukuka uygun bir sözleşme olmadığını, taşınır rehinine hakim olan prensiplere göre hem taşınır rehininin konusunun hem de teminat altına alınacak miktarının belli olması gerektiğini, davaya konu olayda rehine konu olayda taşınırda belirlilik olmakla birlikte teminat altına alınacak alacak açısından belirsizliğin söz konusu olduğunu, müvekkilinin davacı bankada mevcut kredi hesabının bulunması nedeniyle işbu rehin sözleşmesine konu araç için ayrı bir hesap açılmadığını ve bu hesap üzerinden rehin karşılığı kredi kullandırıldığını, bu nedenle ticari kredi sözleşmesinin ve rehinli taşıt kredi sözleşmesinin ayrı sözleşmeler olduğunun kabul edilmesi ve birbirinden bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiğini, rehinli aracın kredi borcunun bittiği tarihte rehinin derhal kaldırılması gerektiği halde rehinin kaldırılmamasının hakkın kötüye kullanılması kapsamında kalacağını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesikararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; genel kredi sözleşmesine istinaden nakdi, gayrinakdi ticari kredi kullanılmasından kaynaklı borcun tahsili için rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibine davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamı ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Ankara 10. İcra Müdürlüğü'nün..... esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı ... tarafından borçlu.... aleyhine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile 52.000,00 TL bedelli rehinin paraya çevrilerek faiz, masraf ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili için rehinli ... plakalı ... marka beyaz renkli.... tipi araç için rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine takibin durduğu,
Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin... esas sayılı dosyasından davalı hakkında 09/08/2018 tarihinde geçici mühlet kararı verildiği, 01.11.2018 tarihli kararı ile geçici mühletin 2 ay uzatılması kararı verilmiş olduğu görülmüştür.
Ticari krediler için taşıt Rehin Sözleşmesi örneğinin incelenmesine; rehin verenin ...., rehin alanın .......plakalı otomobilin rehin verenin kendisinin ve/veya kredili borçlunun ... Şubelerinden kullandığı veya kullanacağı nakdi veya gayri nakdi tüm krediler ile kendisinin ve/veya kredi borçlunun diğer gerçek ve tüzel kişilerin bankadan kullandığı ve kullanacağı nakdi ve gayri nakdi kredilerdeki müteselsil kefaletlerinden kaynaklanan doğmuş, doğacak asalet ve kefalet borçlarının ve fer'ilerinin teminatını teşkil etmek üzere 52.000,00 TL bedelle banka lehine rehin verildiği,
Ankara 20. Noterliğinin 13/08/2018 tarih ve ..... yevmiye no'lu kât ihtarının incelenmesinde; keşidecisinin ..., muhataplarının..... ve müşterekleri olduğu, 13/08/2018 tarihi itibariyle toplam 688.079,09 TL'nin 1 gün içinde ödenmesinin istendiği,
Bilirkişiden alınan 20.03.2019 tarihli raporda özetle; davacı bankaca 08.04.2014 tarihinde kullandırılmış olan 52.000,00 TL tutarındaki davaya konu taşıt için kullandırılan Taşıt Kredisinin 10.04.2017 tarihinde kapanmış olduğunu, davacı banka ile davalı şirket arasında Ticari Krediler İçin Taşıt Rehni Sözleşmesi imzalandığını, davaya konu aracın rehin veren kendisinin ve/veya kredili borçlunun ... şubelerinden kullandığı ve kullanacağı nakdi ve gayrinakdi tüm krediler ile ... kaynaklanan doğmuş ve doğacak asalet ve kefalet borçlarının ve fer'ilerinin teminatını teşkil etmek 52.000,00 TL bedel ile banka lehine rehin verildiğini, davalının davacı bankaya karşı takip tarihi itibariyle; nakit kredilerden dolayı; 689.115,25 TL tutarında Asıl Alacak borcu bulunduğu, sözkonusu asıl alacağın takip tarihinden tahsil edileceği tarihe kadar 188.451,99 TL kısmının %60 oranı üzerinden hesaplanacak temerrüt faizi ve BSMV’si, 500.663,26 TL’sinin %30,24 oranı üzerinden hesaplanacak temerrüt faizi ve BSMV’si ile birlikte ödenmesi gerektiğini, gayrinakdi kredilerden dolayı davacı bankanın 21.590.431,00 TL mer’i riski bulunduğunu, Genel Kredi Sözleşmesinin 4.2.19. maddesinin "...Banka, bu maddeye atıfla haklarını kullanmaya karar vermesi halinde temerrüt faizine dair hükümler mahfuz kalmak kaydıyla, ortaya çıkan yukarıda sayılan haller sebebiyle Bankanın uğradığı zararları, masrafları, primleri ve cezaların tazmini, teminat mektuplarının iadesini veya gayrinakdi risk tutarlarının depo edilmesini talep edebilir." şeklinde hüküm ihtiva ettiğini, Ankara 10. İcra Müdürlüğünün.....esas sayılı dosyasından davacı bankaca girişilen takibin Taşınır ....ile takip olduğu ve gönderilen ödeme emrinin 52.000,00 TL bedelli rehnin paraya çevrilmesi emri olduğunu, dolayısıyla davalı şirketin huzurdaki itirazın iptali davasına konu icra takibinden dolayı sorumluluğunun 52.000,00 TL ile sınırlı olduğunu belirtmiştir.
İİK'nun 288. maddesinde; geçici mühletin, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, aynı Yasa'nın 294. maddesinde; mühlet içinde borçlu aleyhine ...hiç bir takip yapılamayacağı ve evvelce başlamış takiplerin duracağı, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının uygulanmayacağı, ...tasdik edilen konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesinin duracağı, aynı Yasa'nın 295. Maddesinde ise; mühlet sırasında rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabileceği veya başlamış olan takiplere devam edilebileceği, ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamayacağı ve rehinli malın satışının gerçekleştirilemeyeceği düzenlenmiştir.
Düzenleme ile birlikte somut olaya gelince; davacı yanca davalı şirket tarafından kullanacağı kredilerin teminatı olarak verilen aracın kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, yapılan takibe davalının itirazı üzerine takip durduğundan bahisle itirazın iptali istemine yönelik olarak işbu dava açılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin 4.2.19.maddesi kapsamında davacı banka ile davalı şirket arasında ticari kredilerin teminatı kapsamında taşıt rehin sözleşmesi düzenlendiği, düzenlenen taşıt rehin sözleşmesinde davaya konu aracın davalı şirketin kullandığı ve kullanacağı tüm kredilerin teminatı kapsamında 52.000,00 TL limitle rehin verildiği, genel kredi sözleşmesi dışında taraflar arasında düzenlenmiş ayrı bir taşıt kredisi sözleşmesi bulunmadığı, halen takip tarihi itibariyle bankanın davalı şirketten 52.000,00 TL'yi aşar şekilde alacaklı olduğu, her ne kadar davalı şirket hakkında geçici konkordato mühleti kararı verilmiş ise de, İİK'nın 295.maddesi gereğince alınan geçici mühlet kararının davacı bankanın davalı hakkında taşınır rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmasına engel teşkil etmeyeceği anlaşıldığından açılan davanın kabulüne yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur.
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gerekli olan 3.552,12 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL maktu ve 888,03 TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 2.619,69 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK'nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.16/09/2021
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.