Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/18139 Esas 2017/16558 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/18139
Karar No: 2017/16558
Karar Tarihi: 22.06.2017

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/18139 Esas 2017/16558 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, dolandırıcılık suçundan mahkûm edilmiştir. Sanık, kendisini Cumhuriyet savcısı olarak tanıtıp, bankadaki hesabından para çekilmesi gerektiğini söyleyerek, dolandırıcılık yapmıştır. Katılan, sanığa bankadan çektiği 17.000 TL'yi vermiştir. Ancak, bu suçun nitelikli dolandırıcılık suçu kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği, delillerin takdirinin Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilmeden, Asliye Ceza Mahkemesi tarafından hüküm verilmiştir. Bu nedenle, sanığın temyiz itirazları yerinde görülerek hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri ise; TCK'nın 157/1, 62, 52, 53. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nın 158/1-L maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 326/son maddeleridir.

15. Ceza Dairesi 2017/18139 E. , 2017/16558 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM :TCK"nın 157/1,62,52,53 maddeleri gereğince mahkûmiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle , dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanığın, katılanı telefonla arayarak, kendisini Cumhuriyet savcısı ... adıyla tanıttıktan sonra, katılanın kimliğinin kullanılarak dolandırıcılık suçunun işlendiğini, eylemi gerçekleştiren kişiyi tespit edebilmek için bankada bulunan paranın çekilerek söylenen şahsa teslim etmesinin gerektiğini söylediği, bu sözlere inanan katılanın, bankadaki hesabından 17.000 TL çektikten sonra, Muratpaşa Camiinin yanında aracı içerisinde bekleyen ve kendisini sivil polis memuru olarak tanıtan sanığa parayı verdiğinin kabul edildiği eylemin 5237 sayılı TCK"nın 158/1-L maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 22/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.