22. Hukuk Dairesi 2013/16417 E. , 2015/41 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, fazla mesai ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı taraf davacının fazla çalışma alacağının tahsili talep etmiştir.
Davalı taraf davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda davacı işçinin davalı belediyede itfaiye işçisi olarak çalıştığı, taraf tanıkları davalı belediyeye ait işyerinde itfaiye işçilerinin 01.02.2008 tarihine kadar yirmidört saat çalışıp, yirmidört saat dinlenme şeklinde belirtilen tarihten sonra ise yirmidört saat çalışıp, kırksekiz saat dinlenme şeklinde çalıştıklarını bildirmişlerdir.
Mahkemece bilirkişi tarafından şahit beyanları esas alınarak yapılan hesaplamaya itibar edilerek davacının fazla mesai yaptığı ve ücretinin ödenmediği kabul edilerek sonuca gidilmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki davalı ... bir kamu kuruluşu olduğundan tüm işlemlerin kayıt ve belge altına alınması esas alınmıştır. Bu esas gözönünde bulundurularak davacının günlük ve haftalık çalışma saatini belirtir nöbet çizelgeleri, işyeri puantaj kayıtları ve varsa imzalı devam defterleri getirtilmeden tanık beyanları ile yetinilerek yapılan hesaplamaya itibarla hüküm kurulması hatalıdır.
Öte yandan fazla mesai yapıldığı belirlenen dönemde tanıklar yirmidört saat çalışma ve yirmidört saat dinlenme şeklinde çalıştıklarını bildirmişlerdir. Hukuk Genel Kurulunca verilen 05.04.2006 tarih ve 2006/9-10 esas, 2006/144 karar ve 14.06.2006 tarih ve 2006/9-374 esas, 2006/382 karar sayılı ilamında uyku ve sair ihtiyaçlar için geçen zaman çıkarıldığında günde yirmidört saat çalışan işçinin fiilen ondört saat çalıştığı kabul edilmiş, bu kural dairemizce de benimsenmiştir. Saptanan bu durum karşısında Hukuk Genel Kurulu kararına göre günlük yirmidört saat çalışma yapılan günlerde fiili çalışma süresi ondört saat olduğundan, davacının yirmidört saat çalıştığı dönemde bir hafta üç gün ve bir hafta dört gün çalışması dikkate alınarak haftada üç gün çalışılan günlerde dokuz saat, haftada dört gün çalışılan günlerde ise oniki saat fazla mesai yaptığının kabulüne göre hesaplama yapılması gerekmektedir. Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu ilke gözönüne alınmamış,ayrıca hesaplamanın ne şekilde yapıldığı açıklanmamıştır. Bilirkişi raporu bu haliyle denetime elverişli değildir.
Açıklanan sebepler karşısında öncelikle davalı belediyeden yukarıda sözü edilen işyeri kayıt ve belgeleri getirtilmeli, nöbet çizelgesi, puantaj kayıtları ve imzalı işe devam belgeleri bulunamadığı veya araştırılmasına karşın kayıt ve belgelere ulaşılamadığı takdirde tanık beyanlarının yukarıda açıklanan yerleşik uygulama doğrultusunda değerlendirilmesi, ayrıca bilirkişiden denetime elverişli rapor alınmalı ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.