10. Hukuk Dairesi 2015/3106 E. , 2015/9456 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Dava, rucüan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, sigorta şirketi yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ile davalılardan ... ve... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
Dava, trafik kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan ölüm aylığı ve cenaze gideri nedeniyle uğranılan Kurum zararının 1479 sayılı Yasa"nın 63. maddesi uyarınca tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına göre; ... ait traktörle Buğday taşıyan ..."nın sevk ve idaresindeki traktörün sol çamurluğu üzerinde yolcu olarak bulunduğu halde, traktörün sağ arka kovanının diferansiyeli gövdesinden kopması sonucu traktör şarampole yuvarlanmış olup, kazanın asıl sebebinin araçta meydene gelen teknik arıza olup, kazaya % 75 oranında etkili olduğu, davalı sürücünün % 12,5 oranında, sigortalının ise % 12,5 oranında kusurlu olduğu kabul edilmişse de; aracın bakım ve onarımı ile periyodik kontrollerinin zamanında yapılıp yapılmadığı ve bu nedenle işletene kusur atfının mümkün olup olmadığı üzerinde durulmadığından kusur raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmıştır
Mahkemece, yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilerek konusunda ve iş güvenliği alanında uzman bilirkişilerden teknik arızanın meydana gelmesinde davalı işletene kusur atfının mümkün olup olmadığını oluşa ve mevzuata uygun olarak belirleyen kusur raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Öte yandan, yargılama giderlerinden sayılan ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK ‘nun 323., Avukatlık Kanununun 169 ve Avukatlık Ücret Tarifesinin 1. maddelerinde düzenlenen, ancak müstakil bir varlığı olmayan ve ait olduğu davanın konusunu teşkil eden hak ve alacağa sıkı sıkıya bağlı bulunan avukatlık ücretinin, haksız çıkan tarafa yükletilmesi gerekir. Zira, haksız davranışta bulunan bir kimsenin bu haksız davranışının bütün sonuçlarından sorumlu tutulması hukukun genel kurallarındandır.
Davalı sigorta şirketi aleyhine poliçe limiti dahilinde sorumlu olmak üzere açılan davada, sigorta şirketi tarafından poliçe limitinin tamamı kadar ödeme yapılmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olup, yapılan ödemeden Kurumun dava sırasında haberdar olması nedeniyle, dava açılmasında sorumluluğu bulunmayan davacı Kuruma vekalet ücreti yükletilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum ile davalılardan ... ve ...vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalılardan ... ve Tevfik Akça"ya iadesine, 12.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.