Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/14988 Esas 2013/12156 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/14988
Karar No: 2013/12156
Karar Tarihi: 13.5.2013

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/14988 Esas 2013/12156 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2012/14988 E.  ,  2013/12156 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalı tarafından hukuki işlerinin takibi için 2006 yılında vekil tayin edildiğini, davayı kazandığını, ancak alacak icraya konulduğu süreçte davalı tarafından azledildiğini, aralarında bir ücret sözleşmesi bulunmadığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 9.250,00 TL vekalet ücreti alacağının haksız azil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Avukatlık Kanununun 164/son maddesi hükmüne göre, karşı tarafa yükletilen vekalet ücreti avukata ait olup davacı, gerek müvekkilin asile ödemesi gerekli olan, gerekse karşı tarafa yükletilen vekalet ücretinin tahsili için eldeki davayı açmıştır. Karşı tarafa tahmil edilecek vekalet ücretinin miktarı, dava ve icra takibinin sonuçlanması ile belli olur. Vekil edenin avukatına ödeme borcu da, bunun karşı taraftan tahsil edildiği anda doğar. Henüz karşı taraftan vekalet ücreti alacağını tahsil etmemiş olan müvekkilden, avukat bu ücret alacağını isteyemez.
    Somut olayda davacının, davalı tarafından haksız olarak azledildiği anlaşılmakta ise de, davalı tarafça sözkonusu alacak henüz tahsil edilmemiş olduğundan davacı bu yönde talepte bulunamaz, mahkemece, bu hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: 1. Bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz edilen hükmün 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 346.15 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.5.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.