8. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/3506 Karar No: 2019/4433 Karar Tarihi: 29.04.2019
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/3506 Esas 2019/4433 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2018/3506 E. , 2019/4433 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, müvekkilinin 16.09.2011 tarihinde satın aldığı dava konusu 120 ada 18 parsel sayılı taşınmazın davalı tarafından işgal edildiğini belirterek ecrimisil talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan B Blok 3 ve 4 numaralı daireleri 28.09.2007 tarihinde dava dışı ...’nin müteahhitten haricen satın aldığını, müvekkilinin de 29.09.2007 tarihinde ...’den haricen satın aldığını, müteahhit Hasan ile taşınmazın eski maliki Süleyman’ın kat karşılığı inşaat sözleşmesini feshederek ibralaştıklarını ve müteahhite düşen daireleri verdiklerini, davacının bunu bilerek satın aldığını, kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, yasal şartları oluşmayan davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ecrimisil talebine ilişkindir. Somut olayda dava konusu taşınmaz arsa vasfında olup öncesinde dava dışı Süleyman Büyükbingöl adına tapuda kayıtlı iken, 16.09.2011 tarihli satış suretiyle davacı adına tescil edilmiştir. Davalı her ne kadar harici satış sözleşmesine dayanmış ve Mahkemece davalının harici satış sözleşmesi nedeniyle 2008 yılından beri dava konusu taşınmazı kullandığını, davacının bu durumu bilerek satın aldığını, 10.07.1940 tarihli ve 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca, haricen yapılan taşınmaz mal satışından dönüldüğünde dahi satış bedeli kendisine geri verilmeyen taraf, parası iade edilinceye kadar ecrimisil ödemekle yükümlü olmadığından ve ecrimisilin kötüniyetli zilyetten istenebileceği göz önünde bulundurularak davalının kötüniyetli olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, dava mülkiyet hakkına dayalı ecrimisil talebine ilişkin olup davacı harici satış sözleşmesinin tarafı değildir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 683. maddesinde; malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü el atmanın önlenmesi davası açabileceği öngörülmüştür. Somut olayda çekişme konusu taşınmazın kayden davacıya ait olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, davalının haksız işgalinin sabit olduğu sonucu ile davacının mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak, ecrimisile karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 29.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.