17. Hukuk Dairesi 2013/19846 E. , 2015/6344 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin, davalıların maliki ve sürücüsü olduğu aracın çarpması neticesinde omur iliğinde kırık ve çökme meydana gelecek şekilde yaralandığını, kaza sebebiyle müvekkilinin uzun süre iş yapamaz hale gelmiş olup ruhsal bunalıma girdiğini, tedavisinin halen devam etmekte olduğunu ve tedavi süresince tüm işlerini tuttuğu bakıcılara yaptırması, hastaneye gidip gelmesi nedeniyle masraflar yaptığını, davalılar aleyhinde açılan ceza davasında kazanın oluşumunda davalıların kusurlu olup müvekkilinin ise kusursuz olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek uğradığı maddi ve manevi zararlarına karşılık 3.000,00 TL maddi ve 12.000,00 TL manevi tazminatın davalı ...den, 9.000,00 TL maddi ve 36.000,00 TL manevi tazminatın davalı...."dan dava tarihinden itiberen işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, ceza dosyasında müvekkillerine atfedilen kusur oranlarını kabul etmediklerini, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile; 1.250,60 TL maddi tazminat ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı ...den, 3.751,75 TL maddi tazminat ile 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı...."dan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece, davacının trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle duyduğu acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla davalıların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte dava tarihi, olayın meydana geliş şekli, kusur oranları ve davalıların sorumluluğunun niteliği göz önünde tutularak olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen miktarda, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, zenginleşme sonucunu doğuracak şekilde ve yüksek miktarda manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 04/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.