20. Ceza Dairesi 2017/7382 E. , 2019/4806 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARLA
İLGİLİ BİLGİLER
Mahkeme : ANKARA Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : 1-)Mahkûmiyet;Karaman Ağır Ceza Mahkemesi’nin 09.12.2016 tarih, 2015/199 esas ve 2016/162 sayılı kararı
2-) a-) İlk derece mahkemesinin mahkûmiyet hükmünün kaldırılarak kurulan mahkûmiyet; Ankara Bölge Adliye
Mahkemesi 4. Ceza Dairesi"nin 05.06.2017 tarihli 2017/377 esas ve 2017/467 sayılı kararı
b-)Ek karar CMK 296/1 uyarınca temyiz isteminin reddi
Bölge Adliye Mahkemesi"nce verilen hüküm sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
CMK’nın 286/2-b maddesinde yer alan “İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını artırmayan bölge adliye mahkemesi kararları” temyiz edilemeyeceğine ilişkin düzenleme karşısında, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nin “temyiz isteminin reddine” ilişkin ek kararının kanuna uygun olduğu anlaşıldığından; CMK’nın 302/1. maddesi gereğince, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nin “temyiz isteminin reddi” kararına ilişkin temyiz isteminin ESASTAN REDDİNE, 7165 sayılı Kanun"un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Karaman Ağır Ceza Mahkemesi"ne, kararın bir örneğinin ise, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’ne gönderilmesine, 25/09/2019 tarihinde Başkan ... ve üye ...’nın karşı oyu ve oyçokluğu ile karar verildi.
(K.O.) (K.O.)
KARŞI OY
Sayın Daire çoğunluğu ile aramızdaki görüş ayrılığı,
Karaman Ağır Ceza Mahkemesinin, sanık ... hakkında verdiği 4 yıl 2 ay hapis ve 41 gün Adli Para Cezasına karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine Ankara BAM 4. Ceza Dairesince yeniden duruşma açılarak sonuç olarak verilen 5 yıl 6 ay hapis ve 2 gün Adli para cezasına ilişkin olan ve CMK 283 maddesine göre aleyhe istinaf başvurusu bulunmaması nedeniyle 4 yıl 2 ay hapis 2 gün Adli Para Cezası kararına karşı temyiz yasa yoluna başvuru yolunun açık olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu Ceza yargılamasında, ilk derece, istinaf ve temyiz olmak üzere üç dereceli bir yargılama usulü öngörmüştür. Kanunun 272. maddesine göre ilk derece mahkemelerinin bu maddenin (3) numaralı fıkrasında sayılan istisnaların dışında kalan hükümlerine karşı istinaf yoluna başvurulması mümkündür.
Kanun’un 286. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin bozma dışında kalan hükümlerinin temyiz edilebilmesi öngörülmüştür. Kanun’un 286. maddesinin (2) numaralı fıkrasının (a) ila (ı) bentlerinde ise bu kuralın istisnalarına yer verilmiş ve bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin temyiz edilemez nitelikteki kararları belirlenmiştir. Buna göre; a) ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları, b) ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını artırmayan bölge adliye mahkemesi kararları, c) hapis cezasından çevrilen seçenek yaptırımlara ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen; seçenek yaptırımlara ilişkin her türlü kararlar ve istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar, d) ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dahil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adli para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları, e) adli para cezasını gerektiren suçlarda ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları, f) sadece eşya ve kazanç müsaderesine veya bunlara yer olmadığına ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar, g) on yıl veya daha az hapis cezasını veya adli para cezasını gerektiren suçlardan, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar, h) davanın düşmesine, ceza verilmesine yer olmadığına, güvenlik tedbirine ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen bu tür kararlar veya istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar, (ı) bu sayılanlarda yer alan sınırlar içinde kalmak koşuluyla aynı hükümde, cezalardan veya kararlardan birden fazlasını içeren bölge adliye mahkemesi kararları temyiz edilemez.
5271 sayılı CMK.nın 286. maddesinin (2) numaralı fıkrasının (b) bendinde “ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını artırmayan Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının” temyiz edilemeyeceğini düzenlemiştir.
Somut olayımızda ise Karaman Ağır Ceza Mahkemesi"nin 09.12.2016 tarih 2015/199 Esas ve 2016/162 sayılı kararıyla Sanık ...’in TCK"nın 188/3-5, 31/3, 192/3 ve 62. maddeleriyle 4 yıl 2 ay hapis ve 41 gün Adli Para Cezasıyla mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Bu karara karşı Sanık ... müdafii tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi duruşma açarak yargılama yapmış ve 05.06.2017 tarih 2017/377 Esas ve 2017/467 sayılı kararıyla Sanık ...’in TCK 188/3, 31/3 ve 62 maddeleriyle 5 yıl 6 ay hapis ve 2 gün Adli Para Cezası ile cezalandırılmasına, CMK"nın 283. maddesi gereğince istinaf yoluna sanık lehine başvurulduğunda yeniden verilen hüküm, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamayacağından sanığın sonuç olarak 4 yıl 2 ay hapis ve 2 gün karşılığı 40 TL Adli Para Cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Bu bilgiler ışığındaAnkara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi CMK’nın 286. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendine göre ilk derece mahkemesinden verilen 4 yıl 2 ay Hapis ve 41 gün Adli Para Cezasına karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine yeniden duruşma açarak yargılama yapmış ve sonuç cezayı artırmak suretiyle 5 yıl 6 ay hapis ve 2 gün Adli Para Cezası olarak belirlemiştir. CMK.nın 283. maddesi uyarınca infazı gereken cezanın 4 yıl 2 ay hapis ve 2 gün olarak belirlenmesi bu hükmün temyiz kapsamı dışında tutulmasını gerektirmemektedir.
Nitekim Anayasa Mahkemesi, CMK"nın 286. maddesinin (2) fıkrasının (d) bendine yapılan iptal başvurusu üzerine yaptığı inceleme sonucunda 27.12.2018 tarih, 2018/17 esas ve 2018/118 sayılı kararıyla bu yasa hükmünün Anayasaya aykırı olduğundan iptaline karar vermiştir.
Yüksek Mahkeme iptal gerekçesinde özetle;
Anayasanın “Hak arama hürriyeti” karar başlıklı 36. maddesinin birinci fıkrasında “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.
Diğer bir ifadeyle adil yargılanma hakkının güvencelerine riayet edilmiş olsa da hakimin gerek maddi vakıaların değerlendirilmesinde gerekse hukuk kurallarının uygulanmasında yanılgıya düşmesi ve buna bağlı olarak hukuka aykırı hüküm vermesi söz konusu olabilmektedir. Böyle kararlara ilgililerin veya toplumun katlanmasını istemek adalete olan güveni sarsar ve hukuk devletini zedeler. Bu nedenle hak arama hürriyetinden yararlanılabilmesi bakımından adil ve isabetli olmadığı düşünülen bir hükmün başka bir yargı mercii tarafından denetlenmesi bir gereklilik olarak ortaya çıkmaktadır. Anayasamız açısından bu gereklilik, özel olarak düzenlenen hak arama hürriyetinin kapsamı ve mahiyetinden kaynaklanmaktadır.
Anayasa’nın 154. maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesinde “Yargıtay, adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir” kuralına yer verilmiştir.
Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin, Sözleşme’ye ek 7 nolu Protokol’ün 2. maddesinin (1) numaralı fıkrasının birinci cümlesinde “Mahkeme tarafından ceza gerektiren bir suç nedeniyle mahkûm edilen herkes, mahkûmiyetinin veya hükmolunan cezanın yüksek bir mahkeme tarafından yeniden incelenmesini sağlama hakkına sahiptir” denilmek suretiyle ceza mahkemesince verilen mahkûmiyet ve cezaların denetlenmesini talep hakkı güvenceye bağlanmıştır. Yine Türkiye’nin taraf olduğu Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’nin 14. maddesinin (5) numaralı fıkrasında da “Bir suçtan hüküm giyen herkes, mahkûmiyet ve cezanın yasalara uygun olarak daha yüksek bir yargı organınca yeniden incelenmesi hakkına sahip olacaktır” biçiminde benzer bir kurala yer verilmiştir.
Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen hak arama hürriyeti kapsamındaki hükmün denetlenmesini talep etme hakkı, kişinin aleyhine verilen bir hükmün başka bir yargı mercii tarafından gözden geçirilmesini ve denetlenmesini isteyebilmesini teminat altına almaktadır.
Sonuç olarak Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi duruşma açıp yargılama yaparak, Karaman Ağır Ceza Mahkemesi"nin kararını kaldırmış ve yeni bir hüküm kurmuştur. Yeni hükümde belirlenen Ceza ise 5 yıl 6 ay hapis ve 2 gün Adli Para Cezası olup, ilk derece mahkemesince verilen cezayı artırması nedeniyle CMK"nın 286. maddesinin 2 fıkrasının (b) bendi kapsamındadır.
Açıkladığımız nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün temyiz yasa yolunun açık olduğu düşüncesinde olduğumuzdan Sayın çoğunluğun temyiz isteminin reddine ilişkin kararına katılmıyoruz.25/09/2019