
Esas No: 2017/2321
Karar No: 2018/53
Karar Tarihi: 16.01.2018
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/2321 Esas 2018/53 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av. ... ile davalı vek. Av. ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya konsinye olarak gönderdiği sebze ve meyvelerin satışı sonrası elde edilen bedelin ödenmediğini bu ticari ilişkinden kaynaklanan ve ödenmeyen alacağın tahsili için giriştiği takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini takibin durduğunu ileri sürerek, 190.035,15 TL"lik kısma yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve %40"dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının gönderdiği malların davacı adına 3. kişilere satılarak, komisyon ve satış masrafları kesildikten sonra kalan satış bedelinin davacıya gönderildiğini, davalı şirket muhasebesinde çalışan ... isimli kişinin davacı ile birlikte hareket ederek gerçeğe aykırı faturalar tanzim ettiklerini, davalının davacıya borçlu olmadığını savunarak davanın reddi ile %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalıya gönderdiği malın cinsi ve miktarı ile davacıya yapılan ödeme tutarında bir uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın satış faturaları ile müstahsil faturalarından kaynaklandığı, satış faturaları ile müstahsil faturaları arasında 169.462,07 TL fark olduğunun belirlendiği, davalının sattığı ürünlerin satış bedelini müstahsil faturalarında aleyhine olacak şekilde daha yüksek bedelden satılmış gibi göstermesinin hayatın olağan akışına ve ticari teamüllere uygun olmadığı, ancak davalı tarafça düzenlenen iade faturasında komisyon bedelinin düşülmediğinden davalının 16.058,86 TL borçlu bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle bu miktar üzerinden takibin devamına ve alacak likit olduğundan %40 icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, ticari ilişkiden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında alım ve satıma konu malların miktarı konusunda uyuşmazlı yoktur. Uyuşmazlık malların birim fiyatından kaynaklanmaktadır. Davalının düzenlediği müstahsil faturaları davacıdan satın alınan malların fiyatları açıkça yazılı olup bu husus davalı aleyhine delil teşkil eder. Davalı bu malların daha ucuza satıldığı iddiasını davacıya karşı ileri süremez. Bu nedenle mahkemece müstahsil faturalarındaki birim fiyatları gözönüne alınarak karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halin davacıya iadesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 16/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.